Gaziantep’te restorasyon çalışmalarının ardından müzeye dönüştürülecek tarihi Sabun ve Pekmez Han, kentin kültürel değerlerini geleceğe aktaracak.
Pekmezci ailesine ait Merkez Şahinbey ilçesi Tışlaki Mahallesi’nde bulunan harabe haldeki tarihi Sabun ve Pekmez Han, kültürel değerleri geleceğe taşımak için Gaziantep Büyükşehir Belediyesine devredildi.
Büyükşehir Belediyesi Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu (KUDEB) tarafından yaklaşık 1,5 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından handaki büyük kazanlar, fırın ve testilerin bulunduğu bölümler bir bir ortaya çıkarıldı.
Evliya Çelebi’nin önemli hanlar arasında belirttiği ve yüzyıllarca sabun ve pekmezin yapıldığı tarihi han, müzeye dönüştürüldükten sonra kentin yöresel sabun ve pekmez kültürünü gelecek nesillere aktaracak.
KUDEB Başkanı Serdar Murat Gürsel, hanı devraldıklarında harabe bir halde olduğunu söyledi.
Kentte restore edilmedik han bırakmayacaklarını, buranın da restorasyonunun tamamlandığını dile getiren Gürsel, şöyle konuştu: “Bu handa çok önemli 2 temel husus var. Biri sabun, diğeri pekmez. Yani Gaziantep’in geleneksel iki ögesi. Bugün artık unutulmaya yüz tutmuş bir mutfak kültürü, diğeri de hijyen kültürümüzden yani köklerimizden gelen 2 husus. Burada ürünlerin hangi şartlarda nasıl yapılacağı, nerelere dikkat edilmesi gerektiği, ürün çeşitleri, sabundan neler yapılabiliyor, pekmezden hangi şire, hangi teknolojileri kullanarak hangi ürünlere dönüştüğünü göreceğiz. Bunları yapabilme şansı, öğrenebilme şansı, eğitim başlıklarıyla da gençlere aktarabilme şansı edineceğiz. Bu vesileyle somut olmayan kültürel miras dediğimiz hususların yaşatılması gelecek nesillere aktarılması noktasında bu han çok önemli bir görev alacak.”
Handa üretimin hemen hemen her aşamasının görüleceğini ifade eden Gürsel, şunları söyledi: “Gelen ürün burada öncelikle kaynatılıyor. Kaynatılması için büyük kazanlara ihtiyaç var ve bu kazanların tamamını bulduk ve bunlarının hepsinin orijinalini muhafaza ediyoruz. Kazanların kaynaması için alt kotta fırınlara ihtiyaç var, bunların da hepsini mağara kotunda bulduk. 2 devasa fırın, 1 kesme tonoz taşlarından yapılmış bölüme eriştik, içerisini temizlediğimizde geçmişte atalarımızın yaptığı mekan ortaya çıkmış oldu. Kaynayan ürünü testilerde biriktirmek, güneşe çıkarmak ve en son sabun için paketlemeden önce kesmek gerekiyor. Şire içinse testide belli bir zaman bekletilip kendi kıvamına ulaşıp çökelen kısmından ayrıştırıp paketlemeye geçiyor. Bu testilerin tamamına yakınına yapılan temizleme çalışmalarıyla eriştik. Birkaç tanesinde bozulmalar vardı, konservasyon ve restorasyon tekniklerine uygun şekilde kendi kiliyle kendi çamuruyla tekrardan yaparak testileri tamamladık. Bu testileri de yine fırınları da bulduğumuz yeni mekanlarla beraber başından sonuna nereden nereye geldiğini çok iyi gözlemleyebileceğimiz bir hanı ziyaretçilerimize açacağız.”
Tarihi yüzyıllar öncesine gidiyor
Gürsel, hanın tarihiyle ilgili de araştırma yaptıklarını belirterek, “Sadece Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde Gaziantep’e geldiğinde bir çok handan bahsediyor ama bunlar içinde bazıları var ki ‘çok güzel çok önemli hanlar’ diye sıraladığı hanlardan biri burası. Dolayısıyla 300 yılını biliyoruz, 1700’lü yıllarda da var olan bir hanı görüyoruz.” diye konuştu.
Gaziantep’teki diğer hanlardan farklı olarak bu hanın İpek Yolu aksında değil, tarihi bir mahallenin içinde üretim tesisi olarak kullanıldığını aktaran Gürsel, müzede, hanla ilgili bilgilerin yer alacağını kaydetti.
Gürsel, yine hanı kentteki diğer hanlardan ayıran en önemli özelliklerinden birinin de taşlarla yapılmış merdivenin iki sokağı birbirine bağladığını, bunun da restorasyon çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarıldığını kaydetti.
Müzenin turizme kazandırılacağını ifade eden Gürsel, “Buraya gelen ziyaretçiler, sabun ve pekmezin nasıl üretildiğini, bütün çağdaş müzecilik teknolojileriyle görecek. Ziyaretçiler atölye kısmında kendi sabununu, şiresini, cevizli sucuğunu pekmezini yapabilecek ve satın alabilecek. Çok önemli deneyimleme ve eğitim merkezi olacak.” dedi.