Dünyanın en eski ve gizemli topraklarına sahip Mısır, eşi benzeri olmayan “Ölüler Şehri” bölgesiyle görenleri şaşırtıyor. Başkent Kahire, bir tarafı binlerce yıllık antik kentlerle diğer tarafı dünyanın dört bir yanından insana ev sahipliği yapan metropol yaşam tarzıyla kozmopolit bir şehir. Piramitleriyle yüzyıllardır tüm dünyanın ilgisini çeken şehir, pek çok gizemli bölgeye de ev sahipliği yapıyor.
Kahire Kalesi’nin eteklerinde bulunan Ölüler Şehri El Karafa (mezarlık) en ilgi çekici rotalardan biri. Ölüler Şehri adı terk edilmiş olduğu izlenimi uyandırabilir fakat tam aksine bu şehir insanlarla dolu. Yaşlısından gencine, en zengininden yoksuluna kadar her kademeden insanlarla…
Şehrin dışında yer alan 12. yüzyıldan kalma eski Memluk mezarlığı El Karafa, ölümün ve yaşamın bir arada hayat sürdüğü gizemli bir yer. Bölgede yaklaşık 500 bin kişi yaşıyor. Zaman zaman atalarına yakın olmak isteyenler, çoğu zaman ise şehir dışından göçmüş barınma sıkıntısı çekenler bölgede yaşıyor.
Eski Mısır’ın görkemli mezar inşa etme ve mumlayama gibi ölüme yüklenen anlamları El Karafa’da yeni şartlarla yaşatılıyor. Ölüler Şehri’nde mezarlıklardan birine tek göz oda yapılarak insanlar yaşamaya başlıyor. Öldüğünde ise bu kişiler evin altına gömülüyor. Daha sonra bu mezar ev yoksul bir ailenin yaşaması için tahsis ediliyor. Yeni aile mezarı koruma görevi üstleniyor ve aynı zamanda bakımından da sorumlu oluyor.
Şehirde sadece mezarların bakımından sorumlu fakir aileler yaşamıyor. Ölen yakınlarından ayrı kalmak istemeyen birçok aile de kabirlerin ortasında yaşamaya devam ediyor. Birbirinden oldukça farklılıklar gösteren mezarların bazıları basit taş mezar bazıları ise görkemli emir ve padişahların mezarları gibi oldukça gösterişli yapıya sahip.