lkbahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki ecdat yadigarı tarihi İshak Paşa Sarayı, karla kaplanmış görüntüsüyle ziyaretçilerini ağırlıyor.
Osmanlı’nın Anadolu’daki en seçkin eserleri arasında yer alan ve “Medeniyetler Geçidi” olarak adlandırılan ilçede Osmanlı, Selçuklu, barok ve rokoko mimarilerinden izler taşıyan tarihi saray, yılın her dönemi yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
Lale Devri’nde “Kartal yuvası”nı andıran bir tepenin üzerine inşa edilen ve çevresinde yüksek dağlar bulunan sarayın yerleşkesinde cami, odalar, surlar, türbe, iç ve dış avlular, divan ile harem salonları bulunuyor.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan ve dünyanın birçok ülkesinden turistlerin ilgi gösterdiği tarihi saray, geçen sene 295 bin 600 kişinin ziyaretiyle tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştı.
İlkbaharda etkili olan yağışla kar altında kalan tarihi yapı, ramazan ayında da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
İlin turizmine önemli katkı sağlayan saraya gelen ziyaretçiler, burada fotoğraf ve video çekerek gezilerini kayıt altına alıyor.
– “Dağın başında böyle bir sarayın yapılması çok güzel ve etkileyici”
Çorum’dan gelen Nuran Tatar, sarayın mimarisiyle görkemli bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Bölgenin tarihi ve doğal güzelliklere sahip olduğunu ifade eden Tatar, “İshak Paşa Sarayı’na ilk defa geliyorum. O tarihlerde sanatın bu kadar iyi olması çok güzel. Taşların oyulması ve süslemeler çok hoşuma gitti. Dağın başında böyle bir sarayın yapılması çok etkileyici. Geçmişte burada yaşayan insanların hayatı gözümün önüne geldi ve çok etkilendim.” dedi.
Ağrı Dağı’nı “başı dumanlı” olduğu için göremediklerini dile getiren Tatar, “Bölgeye tekrar özellikle torunlarımla gelmek ve onların da burayı görmesini isterim. Sarayın etrafı kar ve daha da güzel oluyor.” ifadesini kullandı.
Eskişehir’den gelen Nevin Akyıldız ise karlar altındaki büyüleyici yapısıyla İshak Paşa Sarayı’na hayran kaldığını belirtti.
Tarihi yapıları kar altında görmenin ayrı bir güzel olduğunu dile getiren Akyıldız, “Girişte tabelada, geçmişte kalorifer sistemiyle buranın ısıtıldığını okudum, bu beni şaşırttı. Görkemli bir mimarisi var.” diye konuştu.