Avrupa’ya gitmek istiyorsunuz fakat yeteri kadar bütçeniz yoksa size harika bir önerimiz var. Ukrayna’nın batısında yer alan ve görünümüyle Avrupai bir şehri anımsatan Lviv aradığınız yer olabilir. Lviv sokaklarında dolaşırken Sovyetler’den kalma o donuk ve gri binaları göremezsiniz. Adım attığınız her yerde hem yaşam kültürü hem de mimari açıdan ne kadar Avrupalı bir şehir olduğunu görebilirsiniz. Lviv’in sokakları, caddeleri capcanlı ve oldukça hareketli. Her meydanda müzik yapan ve dans eden gençler var.
Ukrayna’nın Polonya sınırında konumlanan Lviv, ülkenin kültür şehri olarak bilinir. Şehir insanın içini karartan, soğuk Sovyetler havasından o kadar uzak ki Küçük Viyana, Küçük Paris, Müzeler Kenti ve Ukrayna’nın Prag’ı şeklinde anılıyor.
GÜZEL BİR HABERLE BAŞLAYALIM: NE PASAPORTA NE DE VİZEYE İHTİYACINIZ VAR
Yukarıda boşuna ‘yeteri kadar bütçeniz yoksa size harika bir önerimiz var’ demedik. İnsanın dertsiz başına dert açan evraklar ve vaktini çalan vize işleriyle uğraşmak gibi bir derdiniz olmayacak. Hatta Nüfus Müdürlüğü’ne kadar zahmet edip pasaport almanıza bile gerek yok. Çünkü Ukrayna, Türk vatandaşlarından ne vize istiyor, ne de pasaport. Yanınızda yeni tip çipli kimlik kartınız varsa Ukrayna’ya rahatça giriş yapabilirsiniz.
LVİV GEZİ REHBERİ
Her sokağı sürprizlerle dolu olan 750 yıllık şehrin birçok görülmeye değer yeri var. Lviv’de 60 müze, 104 katedral ve kilise var. Görüldüğü üzere boşuna Ukrayna’nın kültür başkenti denilmiyor.
Tarih kaynaklarında ‘Aslan Şehir’ olarak geçen Lviv’de gezilecek yerler genelde UNESCO tarafından 1998’de Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilen ‘Old Town’ olarak adlandırılan bölgede bulunuyor.
İster hafta sonu küçük bir kaçamak yapın, ister bir hafta gidin bu geziden son derece memnun kalacağınıza emin olabilirsiniz.
Rynok Meydanı
Gezinize ilk olarak Lviv’in kalbi olarak bilinen Rynok Meydanı’ndan başlayabilirsiniz. Burada yer alan yapıların çoğu İtalyan, Avusturyalı ve Alman mimarların eserleri. Meydanı çevreleyen rengarenk binalar, farklı motiflerle süslenmiş durumda. Arnavut kaldırımlı sokakların büyüleyici etkisine kapılıp, çevredeki birbirinden güzel cafe ve restoranları kaçırmayın. Çünkü hepsi ilginç konseptlere ve nefis yemeklere sahipler.
Rynok Meydanı’nda yapılacak ilk işlerden biri 14. yüzyılda inşa edilen belediye binasını ziyaret etmek olmalı. Binanın kulesi size Lviv’i 65 metre yükseklikten izleme imkanı sunuyor. Biraz yorucu olacak haberiniz olsun. Çünkü çıkmanız gereken 405 basamak var.
Ayrıca meydanın dört bir tarafı Yunan tanrıları Diana, Neptün, Adonis ve Amphitria’yı simgeleyen heykellerle süslü.
Ecza Müzesi (Pharmacy Museum), eski eczane şişelerinden, ahşap kavanozlara, antika terazilerden havanlara dair birçok objenin bulunduğu bir müze. Rehberli turlarla görebileceğiniz Ecza Müzesi, 1735’te kuruldu ve 1966’da Eczacılık Tarihi Müzesi olarak koruma altına alındı.
Çikolata sevenlerdensiz size güzel bir haberimiz var. Çikolata cennetine düşeceğiniz Lviv Chocolate Factory’e kesinlikle uğramalısınız. Fabrika her ne kadar 5 katlı olsa da önünde sıra olabiliyor ama emin olsun bu sırayı beklemeye değer çikolatalar yiyeceksiniz.
Dormition Katedrali
Lviv’de gezilecek yerler listenizin ilk sıralarında Dormition Katedrali’ni koymalısınız. Katedral kompleksi, bir matbaa, kütüphane, okul ve müzeden oluşan bir mimari şaheserler bütünü. Kilisenin eski taş tonoz giriş kapısından geçip girilen avlusundan Üç Azizler Şapeli’ne geçin. Burası da Dormition Katedrali’nin bir parçası.
Dominican Katedrali
Dominican Katedrali ve Manastırı’nin ilk yapımı 12. yüzyıla dayanıyor. Lviv’in en eski yapılarından biri olan bu katedral, yangında zarar görse de, 1749-1761 tarihleri arasında yeniden inşa edilerek günümüzdeki haline kavuştu.
Dominican Katedrali’ni ziyaret ettikten sonra bu bölgeye çok yakın bir meydanda sahaf pazarı kuruluyor. Burası antika eşyaların, plakların ve kitapların satıldığı bir pazar olmakla beraber Lvivlilerin günlük hayatını yakından izleyeceğiniz bir nokta.
Lviv Opera Binası
Şimdi bahsedeceğimiz bu opera binası Avrupa’nın en güzel salonları arasında yer alıyor. Svobody Caddesinde yer alan Lviv Opera Binası, Paris ve Milano’dan sonra Avrupa’nın en güzel opera binası olduğu söyleniyor. Gerek iç, gerek dış cephesiyle Lviv’in hatta Ukrayna’nın en görkemli yapısı olabilir.
Hem estetik hem de sanatla iç içe olan Lviv’de böyle bir opera binası olması hiç şaşırtıcı değil. Ses düzeni, dekoru ve salonun büyüklüğü oldukça etkileyici. Tabii buraya kadar gitmişken sadece fotoğraf çekilip dönmek olmaz, bu güzide salonda bir tiyatro izlemenizi öneririz.
1 yorum