Trabzon’da son yıllarda turizmde ön plana çıkan Gülderen Şelalesi, misafirlerini ağırlamaya başladı. Hayrat ilçesine 7 kilometre mesafedeki Salmata Deresi üzerinde, yöre halkı tarafından “Değirmenin Şelalesi” olarak da bilinen Gülderen Şelalesi, basamak basamak akan görüntüsüyle dikkati çekiyor.
Yeşilin binbir tonunun hakim olduğu ağaçların arasına gizlenen şelale, ziyaretçilerine su ve kuş sesleri eşliğinde tabiat ile iç içe vakit geçirme imkanı sunuyor. Yol güzergahındaki yemyeşil çay tarlalarının arasından geçen ziyaretçiler, şelaleye Hayrat ilçesinin yanı sıra Of ilçesi ile Rize İyidere Köprüsü’nü kullanarak da kısa sürede ulaşabiliyor. Şelalenin içindeki basamaklarda yürüyerek serin suyun keyfini çıkartan ziyaretçiler, isterlerse suyun içerisine kurulan masalarda yöresel lezzetleri tadabiliyor.
Gülderen Şelalesi, ziyaretçilerine doğada dinlenmenin yanı sıra foto safari imkanı da sunuyor. Son yıllarda yabancı turistlerin de ilgi gösterdiği şelale, önemli bir turizm destinasyonu olma yolunda ilerliyor.
“Şelalemiz yaklaşık 4 yıldır turistlere ev sahipliği yapıyor”
Hayrat Kaymakamı Orçun Cüneyt Zor, Gülderen Şelalesi’ne ulaşımın, Hayrat ve Of ilçelerinden kolayca sağlanabildiğini söyledi. Şelalenin yöre halkı tarafından bilinen ve ziyaret edilen yer olduğunu belirten Zor, “Son yıllarda bir tesisin kurulması ve bölgenin turizmde ön plana çıkarılmasıyla şelale, yöre halkı dışında yerli ve yabancı turistlerin de dikkati çekti.” dedi.
Zor, sosyal medyada şelale fotoğraflarının giderek yayılmasıyla turistlerin de şelaleyi gezdiğini ifade ederek, “Gülderen Şelalemiz yaklaşık 4 yıldır inanılmaz şekilde yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yapıyor. Misafirlerimizi şelalemizin ve doğamızın güzelliklerini keşfetmeye bekliyoruz.” diye konuştu.
Şelale ve çevresinde yapılması planlanan çalışmalara da değinen Zor, “Trabzon Valimiz İsmail Ustaoğlu önderliğinde, bölgemize zarar vermeyecek, yörenin kalkınması için birkaç projemiz var. Onları da hayata geçirdikten sonra inşallah Gülderen Şelalemiz yöre halkımıza ve turistlerimize daha fazla katkı sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Saklı kalmış, gizli cennet derler ya burası oralardan bir yer”
Bölgede tesis işleten Özcan Zengin ise Gülderen Şelalesi’nin doğallığını koruyan, görülmeye değer bir yer olduğunu söyledi. Şelalenin, turizmde adından giderek daha fazla söz ettirmeye başladığının altını çizen Zengin, yaz sezonlarının yoğun geçtiğini belirtti. Zengin, misafirleri en iyi şekilde ağırlamaya özen gösterdiklerine işaret ederek, yerli turistlerin ilgisinin fazla olduğunu kaydetti.
Ziyaretçilerin, şelaleye tekrar gelmek istediklerini aktardıklarını belirten Zengin, şu değerlendirmede bulundu “Misafirlerimiz suyun içinde kahvaltı yapmak, yemek yemek istiyor. Kahvelerini orada içiyorlar. Bir demlik çaya da bir bardak çaya da gelen misafirimiz olabiliyor. Yeter ki gelsinler, buranın keyfini çıkarsınlar. Saklı kalmış, gizli cennet derler ya burası oralardan bir yer. İnsanların burayı görmesi gerekiyor. Her zaman şunu söylüyoruz, gelirken eski spor ayakkabılarınızı yanınıza alın ve şelaleden aşağı yukarı yürüyüş yapın. Aşağıda fotoğraf ve video çekmek için müthiş yerler var.”
“Gerçekten görülmesi gereken bir yer”
Ailesiyle Isparta’dan gelen Abdullah Sayın, “Şelale gayet güzel, çok beğendik. Geçen sene keşfettik, bu sene de ailecek geldik. Gerçekten görülmesi gereken bir yer.” dedi.Salih Sayın da Trabzon’da doğup büyümesine karşın şelaleye ilk defa geldiğini belirterek, “Çok güzel bir yer. Herkesin gelip görmesini tavsiye ediyoruz.” diye konuştu.
Fatmanur İmamoğlu da bu tarz yerlerin turizme kazandırılmasının önemli olduğuna dikkati çekerek, “Burası daha da ön plana çıkarılmalı. Güzel, gelinip görülebilecek bir yer.” ifadelerini kullandı.