Hakkari’de Osmanlı Devleti döneminde inşa edilen ve taş işçiliğinin en iyi örneklerinden biri olan açık avlulu medrese, turizme, Kent Arşiv ve Etnografya Müzesi olarak hizmet sunuyor.
Biçer Mahallesi’nde 1700-1701 yıllarında İzzeddin oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılan ve kentin en önemli kültür varlıkları arasında gösterilen medrese, ilk olarak 1984’te Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edildi.
Hakkari Üniversitesinin 3 yıl önce Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının (DAKA) desteğiyle yürüttüğü “Hakkari’nin Turizm Merkezi Meydan Medresesi” projesiyle yenilenen tarihi yapı, geçen yıl ekim ayında Kent Arşiv ve Etnoğrafya Müzesi’ne dönüştürüldü.
Çevresi 4 bin 300 metrekareye çıkarılan, kentin kültürünü yansıtan eserlerin yer aldığı, sergi salonu ve kültür evi inşa edilen medrese, bal mumu heykeller, yörenin kültürünü ve medreseyi anlatan figürler, kentin tarihinin anlatıldığı gazete, dergi, kitap ve dokümanların bulunduğu modern bir müze haline getirildi.
İki katlı, açık avlulu ve düz damlı medreseler grubunda yer alan, anıtsal yapıda mescit, çeşitli odalar ile bölümlerin yer aldığı 322 yıllık medrese, tarihi dokusu korunarak günümüze kadar ulaşan taş işçiliğinin başarılı örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Yeni konseptiyle yerli ve yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği müze aynı zamanda çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
“Kentin turizmine daha fazla katkı sağlayacak”
Kültür ve Turizm İl Müdürü İdris Ağacanoğlu, medresenin kentte ayakta duran en önemli anıtsal yapı olduğunu söyledi.
Yapılan son çalışmalardan sonra medreseyi ziyaret eden turist sayısında artış beklediklerini ifade eden Ağacanoğlu, şunları kaydetti: “Kent merkezinde yer alması ve ulaşımının kolay olması sebebiyle turistler burayı mutlaka ziyaret ediyor. Hakkari, aslında tarih boyunca medreseler şehriydi. Günümüze kalanlar Meydan ve Zeynel Bey medreseleri. Medreseler dönemin üniversiteleri konumundaydı. Hakkari’deki medreselerde de birçok ulema, alim ve devlet adamı yetişti. 1700 yılında yapılan medrese tüm ihtişamıyla günümüze kadar ulaşmış. İçinde odalar mevcut. Bu odalar hem derslik hem de mescit olarak kullanılmış.”
Kent Arşiv ve Etnografya Müzesi Müdürü, Hakkari Üniversitesi Öğretim Görevlisi Murat Adıyaman ise projeyle müzeye dönüştürülen yapının turizme daha çok hizmet edeceğini söyledi.
Müzenin yeni yüzüyle yurt içinden ve yurt dışından ziyaretçilerini ağırlamaya başladığını anlatan Adıyaman, “Burada Hakkari’nin kültürüne ait etnografik eserler sergileniyor. Bünyesinde oluşturulan Kent Arşiv Kütüphanesi kısmında Osmanlı arşiv belgeleri ve diğer belgeler, araştırmacıların, öğrencilerin ve akademisyenlerin hizmetine sunuluyor. Buranın kentin turizmine daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bulunduğu bölgenin çehresini değiştirdi.” ifadelerini kullandı.
Adıyaman, tarihi yapının yazın özellikle gelin ve damatların en çok uğradığı yer olduğunu dile getirerek, son haliyle daha fazla ilgi görmeye başladığını aktardı.
Aydın’dan gelen Murat Özen ise Hakkari’yi çok merak ettiklerini belirterek, grup halinde gelerek kenti ziyaret ettiklerini söyledi. Müzeyi de görme fırsatı bulduklarını ifade eden Özen, “Daha çok tanıtımın yapılması, insanların gelip burayı görmesi lazım. Merakla gezdik. Çok güzel bir eser.” dedi.