Tarih kokan şehir Çanakkale, Helenistik dönemlerden bugüne en büyük devletlerin gözde şehri olmuş ve dünyanın en büyük savaşlarına da şahitlik yapmıştır. Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’nda büyük bir direniş örneği göstererek teslim etmediği cephe olarak İngilizlere “Çanakkale Geçilmez” dedirten güçlü şehir. Savaşın izlerini anıtlar ve şehitliklerde taşıyan Çanakkale, aynı zamanda işgalci devletler için de büyük bir öneme sahip.
İngilizler ve Anzak askerlerinin torunları, her yıl atalarını anmak için 25 Nisan’da Gelibolu’ya akın ediyorlar. Çanakkale, tarihi ve manevi değerinin yanı sıra caddeleri, limanları ve plajları ile herkesi mest ediyor. Hem kültür hem de huzur verici bir tatil rotası arıyorsanız Çanakkale gezisi yazımız tam size göre. İşte Çanakkale’de gezilmesi gereken yerler listesi…
Çanakkale Şehitlikleri
Marmara Denizi ile Ege Denizi’nin birleştiği noktada bulunan Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Muharebeleri’ne sahne olmasıyla tarihte önemli bir yere sahiptir. Muharebelerde şehit düşen askerlerin ebedi istirahat yeri ve anılarına yapılmış birçok anıt da Gelibolu’da her yıl binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır. Çanakkale’ye gitme planları yaptığınızda şehitlikler, rotanızın ilk sırasında yer almalı.
Şehitlikleri gezmeye ilk olarak muharebede şehit düşen Türk askerlerinin anısına inşa edilmiş Çanakkale Şehitler Abidesi’ni ziyaret etmekle başlayabilirsiniz. Gelibolu’nun ana ziyaret noktası olan Şehitler Abidesi, mimarı Doğan Erginbaş tarafından “Tüm coğrafyalardan gelen şehitlerimizin toplu bir şekilde göğe yükselişini temsil ediyor.” şeklinde tasvir edilmiştir. Abide’nin arka tarafında yer alan sembolik mezarlarda ise 59 bin 408 şehidimizin isimlerini görebilirsiniz.
57. Alay Şehitliği, 1. Dünya Savaşı’na kadar hiçbir savaş tecrübesi bulunmayan askeri birliğin anısına inşa edilmiş sembolik bir mezarlıktır. Asıl şehitlik Çataldere Vadisi içerisinde yer almaktadır. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in ilk kez cesaretinin ve büyük önderliğinin öne çıktığı birlik, Anzak askerlerini ilk karşılayan ve Çanakkale’ye geçit vermeyen büyük Türk kuvvetleri olarak anılmaktadır. 57. Alay Şehitliği, namazgah, şadırvan, ana mezarlık ve büyük anıttan oluşmaktadır.
Conkbayırı, Seyit Onbaşı Anıtı, Mecidiye Tabyaları, Kilitbahir ve siperler, Çanakkale’de görmeniz gereken diğer önemli değerlerdir.
Truva Antik Kenti
Dünya çapında en ünlü kentlerden biri olan Truva (Troya) Antik Kenti, Çanakkale Kaz Dağları eteklerinde bulunmaktadır. Antik çağın önemli edebiyatçılarından Homeros’un İlyada destanında Truva Savaşı’nın meydana geldiği yer olarak anlatılan Truva Kenti, yaklaşık 5 bin yıllık geçmişiyle Milli Park statüsüne kavuşturulmuş ve UNESCO Dünya Mirası Koruma Listesi’nde kendine yer bulmuştur.
Antik Kent kalıntısı olarak gezip görecek çok fazla eser bulamayacak olsanız da kentin girişindeki devasa Truva Atı, ilginizi çekecektir. 25 lira giriş ücreti ödeyerek gezebileceğiniz Truva Atı içerisinde kenti, tepeden seyredebilirsiniz. Aynı zamanda böyle bir antik kente gelmişken ortamın havasına ayak uydurmamak olmaz. Truva Antik Kenti’nde Helenistik kıyafetler kiralayan noktalardan Spartalı kostümleri alıp Truva Atı’nın önünde kendi konseptinizi oluşturarak unutulmayacak anılar biriktirebilirsiniz.
Çanakkale Deniz Müzesi
Türkiye’nin en büyük deniz müzesi unvanına sahip olan Çanakkale Deniz Müzesi, yalnızca müze olmakla kalmıyor içerisinde farklı bölümleriyle çok çeşitli bir gezi imkanı sağlıyor. Öncelikle müzenin en çok dikkat çeken eseri Osmanlı Donanması’na büyük katkılar sağlamış Nusret Mayın Gemisi’ni görmelisiniz. Geminin yapım aşaması ile ilgili bilgi alabilirsiniz ve yapıldığı döneme ait eşyaları ise mutlaka görmelisiniz.
Denizcilik tarihimiz ile ilgili araştırmaları da bulabileceğiniz müzede tarihi denizcilik malzemelerinin yanı sıra Çimenlik Kalesi’ni, resim ve fotoğraf sergisini gezmeli, hediyelik eşya binasından hatıra olarak bir şeyler almadan ayrılmamalısınız.
Aynalı Çarşı
Çanakkale’nin asırlık simgesi Aynalı Çarşı, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Türkülere konu olan bu çarşı, Gelibolu Savaşı’nda aldığı bomba saldırıları sonucunda ağır hasar görmüş ve sonrasında ufak tefek tadilatlar görse de bugünkü haline 1967 yılında kavuşabilmiştir. 130 yıllık Aynalı Çarşı, adını geçmişte atlar için süs eşyası ve koşum yapan dükkanlardan almıştır.
Çarşı’nın kapısında “Adaletliliği ile tanınan Sultan Gazi 2. Abdülhamid Hazretleri’nin lütuf ve sahip çıkmalarıyla, kendine bağlı musevi uyruğundan İlyo Halyo kullarının çabalarıyla yaptırılmış ve gönülde yer tutan çarşı” yazmaktadır. Çarşı içerisinde hediyelik eşya satan dükkanlardan Aynalı Çarşı’yı hatırlatacak küçük eşyalar da alabilirsiniz.
Gökçeada
Türkiye’nin sahip olduğu en büyük ada olan Gökçeada, masmavi plajları, bozulmamış doğası ile her mevsim huzurlu bir tatil geçirebileceğiniz rotalardan biridir. Öyle ki Gökçeada’nın bu huzurlu ortamı, Sakin (Cittaslow) kent seçilerek de kanıtlanmıştır. Gökçeada’da deniz ürünlerinin en tazesini, isterseniz minik otantik restoranlarda isterseniz de kendiniz yakalayarak yiyebilirsiniz.
Saros Körfezi’nin en güzel manzarasına hakim olan Gökçeada, rüzgar sörfü ve uçurtma sörfü yapmak için de en çok tercih edilen eğlence merkezlerinin başında gelmektedir. Koylar arasında adanın güzelliklerini keşfe çıkarak gezinizi daha keyifli, unutulmaz hale getirebilirsiniz.
Bozcaada
Türkiye’nin üçüncü büyük adası Bozcaada, yaz turizminin en gözde tatili rotalarından bir tanesi. Adeta bir turizm cenneti olan Bozcaada’nın rengarenk çiçeklerle bezenmiş taş evlerin çevrelediği sokaklarında keyifli yürüyüşler yapabilir, sokakların sonunda mavi bayraklı tertemiz denizlerine ulaşabilirsiniz.
Kaz Dağları
Antik Çağlardan bugüne önemli bir yere sahip olan Kaz Dağları, Nuh’un gemisinin burada olduğu, Zeus’un Truva Savaşı’nı buradan izlediği gibi efsanelere sahiptir. Efsanelerinden de öte Kaz Dağları, kendine özgü doğal güzellikleri, vadi, şelale ve buz gibi sularıyla Türkiye’nin önde gelen zenginliklerinden bir tanesidir. Dingin bir tatil geçirmeyi arzularsanız Kaz Dağları Milli Parkı’nda ormanın derinliklerinde kamp yapabilir ya da günü birlik yürüyüşlere katılabilirsiniz.
Halk hikayelerinin anlatıldığı köylerde bulunan Sarıkız Türbesini gezmeli, hikayesini yöre halkından dinlemelisiniz.
Türbe, Milli Park’ın en güzel noktalarına hakim olan bir tepede bulunuyor. Her ne kadar tepeye ulaşması zahmetli olsa da zirvedeki manzarayı görünce tüm yorgunluğunuzu bir anda atacağınıza emin olabilirsiniz. Kaz Dağları Milli Parkı’nda görmeniz gereken diğer doğa harikaları ise Hasan Boğuldu Göleti, Mıhlı Çayı, Güre Kaplıcaları’ndan oluşuyor.