Kars’ta kurulan Peynir Müzesi’nde süt ürünlerinin yayladan sofraya uzanan serüveni anlatılıyor.
Müzenin içerisinde; büyükbaş hayvanların tükettiği endemik bitkiler, süt dolu güğümler, ahır ve yaylalarda peynirin yapım aşamasının anlatıldığı bölümler yer alıyor.
Tarihi tabyada kurulan ve 1100 metrekare dolaşılabilir alanı bulunan müzede, kentte üretilen ve birçok peynire tat veren endemik çiçekler de tanıtılıyor.
Birçok peynir türünün bulunduğu Kars’ta açılan Türkiye’nin ilk Peynir Müzesi’nde, ziyaretçiler peynirin yapım aşamasındaki her detayı gözlemliyor.
Gravyer, çeçil ve kaşar başta olmak üzere birçok çeşit peynirin üretildiği kent; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Anadolu Efes ortaklığında yürütülen “Gelecek Turizmde” projesi kapsamında 2020 yılında dünyanın 18’inci peynir rotası olarak belirlendi.
Kars Peynir Müzesi Müdürü Yeşim Koç, “Endemik bitkiler bizim için çok önemli, peynirin asıl ham maddesi endemik bitkidir. Türkiye’nin en uzun yaylacılığı Kars’ta yapılıyor. Yaylalarda bu bölgeye özgü endemik bitkiler var. Bu bitkileri de burada tanıtıyoruz. Sütün sağımı, mayalanması, baskılanması, yani son aşamasına kadar burada gösteriyoruz. Endemik bitkilerimizden, ahır bölümünde Kars’ta yetiştirilen çok özel ırklara varıncaya kadar, bütün hayvanlarımızı burada sergiliyoruz. Kars’ta 30’a yakın peynir çeşidi var. Bunların birçoğu gün yüzüne çıkmamış peynirler. Bunlardan bir tanesi de karın kaymağı peyniri. Bilinmeyen peynirlerimizi gelen ziyaretçilerimize anlatmaya çalışıyoruz, bu peynirleri ekonomiye katmamız lazım.” dedi.
Koç, “2023 ocak ayından bu yana yerli ve yabancı 45 bin ziyaretçiyi ağırladık. Açıldığından (mart 2022) bu yana ise 100 bin ziyaretçiyi bulduk.” ifadelerini kullandı.