Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birimi yetkilisi koruma ve restorasyon uzmanı Cemil Karabayram, “Bir taşa resmedilmiş Alaaddin Keykubat döneminin önemli figürlerinden biri olan kuş figürlerini görüyoruz. Mahallenin yapılaşma tarihine baktığımızda devşirme yoluyla geldiğini ya da daha öncesinde Kaleiçi yerleşkesi dışında Selçuklu ve Osmanlı izleri taşıyan bir yapı olabileceği ihtimali üzerinde duruyoruz. Taşımız yüzde yüz orijinal halini koruyarak günümüze gelmiş. Çok büyük bir kayıp olmamış.” dedi.
Bir kısım tabakalarda ise kahve tonlarında kök boya görüldüğünü belirten Karabayram, “Bir disiplin içinde aynı boyut ve çizgiler kullanılarak, detaydaki derinliklere dikkat edilen bir işlemecilik görüyoruz. Diğer Selçuklu döneminin taş yapılarındaki figürlere baktığımızda aynı boyutu, deseni ve malzemeyi görebiliyoruz. O dönemde kaleler arasındaki haberleşmeyi bu tür kuşlar sağlardı. Hayat ağacı içinde işlendiği ve Selçuklu dönemine dayandığı için Alaaddin Keykubat’ın haberci kuşları olarak değerlendiriyoruz.” şeklinde ifade etti.