Roma İmparatorları Marcus Aurelius ile Hadrianus’un Sagalassos Antik Kenti’nden çıkarılan devasa heykel başları ve ayakları ile 70 bine yakın değerli eserin sergilendiği Burdur Arkeoloji Müzesi ziyaretçilerini tarihte yolculuğa çıkarıyor.
Batı Akdeniz’in önemli antik kentleri Sagalassos, Kibyra, Kremna ile Hacılar, Kuruçay ve Höyücek höyüklerinden çıkarılan göz alıcı eserlerin sergilendiği müzede, ziyaretçiler etkileyici heykellerin arasında dolaşmanın ve eşsiz seramik kaplarını incelemenin keyfini yaşıyor.
Müzede sergilenen en nadide eserlerden imparatorlar Marcus Aurelius ile Hadrianus’un heykellerinin başları ve ayakları müzeye gelenleri hayrete düşüyor. Milattan önce 8 binden başlayıp günümüze kadar bir tarihsel döngü içinde eserlerin sergilendiği müze, 17 Mayıs 2008’de Avrupa Müze Forumu tarafından “Gezilip Görülmeye Değer Müze” ödülünü aldı. 2022’de ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca “Erişilebilirlik” ödülüne layık görülen müze, sanatseverle arkeoloji meraklılarına görsel zevk yaşatıyor.
“Heykeller bulunduğunda dünyada ses getirdi”
Müze müdürü Murat Kaleağasıoğlu, İmparator Marcus Aurelius’un ile Hadrianus başlarına 2007-2008 kazı sezonunda ulaşılmasının dünyanın pek çok yerinde ses getiren arkeoloji olayı olduğunu söyledi.
Hadrianus başının 2023’e kadar İstanbul Havalimanı’nda geçici olarak sergileneceğine değinen Kaleağasıoğlu, Marcus ve Hadrianus başlarının Sagalassos’taki Roma hamamından çıkarıldığını anlattı.
Kaleağasıoğlu, bunların normal insan boyutlarından çok daha büyük “Kolossal” heykeller olduğunu belirterek, “Bu heykellerin ortalama yüksekliği 4,5 metrenin üzerinde. Ayaklar, kollar ve başlar müzemizdedir. Ahşap üzeri altın kaplama olduğu ifade edilen gövdeleri ise günümüze ulaşmamış.” diye konuştu.
İmparatorların bu devasa heykellerinin döneminde Roma hamamındaki ziyafet salonunu süslediğini aktaran Kaleağasıoğlu, sergilenen başlar ve ayakların müzede büyük ilgi gördüğünü kaydetti.
“Sosyal medyada hala paylaşılıyor”
Kaleağasıoğlu, bunların Roma’nın gücünü ve ihtişamı göstermek için yapılmış heykeller olduğuna işaret ederek “Marcus Aurelius’un saç ve sakal detayları etnik kökenine uygun olarak yapılmış. Sosyal medyada Sagalassos veya Burdur Müzesi denilince bu heykellerin hala güncelliğini koruyarak paylaşıldığını görüyoruz. Ziyaretçiler bu heykellerin büyüklüğü ve ihtişamı karşısında şaşkınlık yaşıyor, yanına geçerek fotoğraf çektiriyor.” ifadelerini kullandı.
Burdur’un simgelerinden Antoninler Çeşmesi’nden çıkan 6 heykelin orijinallerinin de müzede sergilendiğini dile getiren Kaleağasıoğlu, “Dans eden kızlar ve gladyatörler frizleri, güneş saati, Apollon heykeli müzemizin diğer nadide eserlerindendir.” dedi.
Hacılar, Kuruçay ve Höyücek höyüklerinden çıkarılan özel seramik kapların da müzede olduğuna değinen Kaleağasıoğlu, iki kattan oluşan müzenin alt katında tarih sonrası, üst katında ise tarih öncesi dönemin eserlerinin sergilendiğini aktardı.
“Ziyaretçiler müzemizdeki eserlerden gözlerini alamıyor”
Kaleağasıoğlu, müze hakkında şu bilgileri verdi “Müzedeki 70 bin eserden 4 bin nadide eseri sergiliyoruz. İnsanlar Sagalassos ve Kibyra antik kentlerine geldikten sonra muhakkak burayı da gezmek istiyorlar. Gelenler müzemizdeki eserlerden gözlerini alamıyor. Mermer heykelleri, seramik kapları gördüklerinde yorumlarında ‘Biz böyle bir müze beklemiyorduk, burası çölün ortasında bir vaha gibi’ diyorlar. Athena ve Herakles heykelleri de büyük ilgi çekiyor. Salgın öncesinde müze ve ören yerlerindeki toplam ziyaretçi sayıları bir yılda 100 bini geçmişti, bu yıl da eski rakamları yakalayacağımızı, hatta geçeceğimizi düşüyoruz. Müzemizin bilinirliği her geçen gün artıyor.”
Eskişehir’den gelen ziyaretçi Betül Duman da müzeyi çok etkileyici bulduklarını binayı ve bahçesini de çok beğendiklerini söyledi. İmparatorların heykellerinden oldukça etkilendiklerini belirten Duman, “Marcus Aurelius heykeli epeyce büyük, bacağının yarısı neredeyse bir insan boyunda. Çok güzel, güzel de ışıklandırılmış çok beğendik.” ifadelerini kullandı.
Ziyaretçi Erdem Korkmaz da antik kentlerin eserlerini burada topluca görmenin faydalı olduğunu dile getirerek, “Başka yerlerde bu kadar büyük heykeller görmemiştik. Çok etkileyici gerçekten mutlaka uğranılması gereken yerlerden biri.” değerlendirmesinde bulundu.