Roma döneminde yayıldığı alan bakımından Anadolu’nun en büyük kentlerinden biri olan Pompeiopolis Antik Kenti’ndeki çalışmalar, Kastamonu Müze Müdürlüğünün başkanlığında sürüyor.
Taşköprü ilçesinin Zımbıllı Tepe mevkiinde yer alan tarihi Paflagonya bölgesinin başkenti Pompeiopolis Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarına Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük başkanlık ediyor. Pompeiopolis’te gerçekleştirilen kazıların bu yılki bölümü 21 Temmuz tarihi itibariyle başladı. Paflagonya bölgesinin başkenti Pompeiopolis Antik Kenti’nde başlayan kazı çalışmalarında Türk ve yabancı uzmanlar görev alırken, bölgede 2006’da başlayan kazılar, son yıllarda antik kentteki villa tabanı ve tiyatro üzerinde yoğunlaştı.
Çalışmalarla ilgili bilgi veren Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, 1992 yılında ilk kez kurtarma kazılarının yapıldığını belirterek, “İlçemizdeki asıl kazı, 2006 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın kontrolü altında, yabancı kazı niteliğinden şimdi artık yerli kazı niteliği de kazandı. 12 ay süreyle kazı çalışması yapılabilmesi için Bakanlar Kurulundan kararı da çıkmıştı. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği oldu. Sonuçta kazılarımız İtalya ve Almanya’dan gelen ekiplerle, Karabük’ten gelen yerli kazı başkanımızla devam ediyor. Kazı çalışmalarında süreç oldukça yavaş seyrediyor. Çünkü hem bilimsel kazı oluyor hem de bizlerin beklentisi olan turizm kazısı oluyor. Ancak bilimsel kazıların süreci çok zaman alıyor. Dolayısıyla kazılardaki alamadığımız mesafe bu doğrultuda ödenekler noktasında ve Kültür Bakanımızla yaptığımız görüşmelerde bu sene önemli bir destek sağlanarak çalışmalarına başlandı. Bundan sonrasında da daha çok önem vereceklerini bizlere söylediler. Şu anda bir taraftan alanda açmalar diğer taraftan da villa zemininde çıkan mozaiklerin restorasyonuyla ilgili süreçler sürüyor” dedi
Pompeipolis’in bölge için önemine değinen Başkan Arslan, “Pompeipolis Antik Kenti, Taşköprü açısından önemli. Bölgenin başkentliğini yapmış bir şehirden bahsediliyor. Paflagonya’nın başkenti oluyor. Böyle kadim bir şehrin Selçuklu ve Osmanlı döneminde de öneme sahip Taşköprü’nün böyle bir değere de sahip olması, tarihin bütün süreçlerinde dönemsel olarak böyle bir yerleşim yerinin olması bizler için çok kıymetli. Bu bölgeyi insanların bilmesi, turistlerin hem bilimsel hem tarih hem de görsel anlamda ziyareti açısından ilçemize çok önemli değer katacaktır. Sadece Taşköprü’ye değil Kastamonu’yu bir anlamda turizm açısından farklılaştıracaktır” diye konuştu.
“2-3 yıl içerisinde antik kente turist organizasyonlarının başlayacağını düşünüyorum”
Bölgenin turizme kazandırılacağını kaydeden Arslan, “Şu anda çok hassas bir süreçle kazı çalışmaları ilerliyor. Çünkü her kazdığınız yerden farklı şeyler çıkabiliyor. Burada jeofizik yapılmasına rağmen dün kazılan bir alanda yeni bir alan daha görüldü. Mevcut Roma dönemine ait villanın yanında bir yer daha görüldü. Dolayısıyla bu sürecin hızlı bir şekilde turizm açılması kolay bir iş değil. Ancak şunu memnuniyetle görüyoruz ki artık yavaş yavaş burada ziyaretçi merkezi bulunuyor. Oradan bir takım bilgiler alınabiliyor, dolayısıyla yavaş yavaş ziyaretçilerimizde bölgemizde oluşmaya başladı. Ama turizm anlamında tam olarak 2-3 yıl içerisinde inşallah antik kente turist organizasyonlarının başlayacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
İş adamlarına ve iş kadınlarına da seslenen Başkan Arslan, “Bunun yanı sıra yürütülen kazı çalışmalarıyla ilgili de sponsorluk beklentimiz bulunmaktadır. Sponsorlarımızla bu çalışmaları yürütüyoruz. Bu yüzden iş adamlarımızdan ve iş kadınlarımızdan desteklerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Son 2 yıldır tiyatro ve Roma Villası üzerine çalışıyoruz”
Taşköprü Pompeipolis Antik Kenti Kazı Başkanı Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük ise “Pompeipolis, özellikle Paflagonya bölgesi olarak adlandırdığımız Karabük, Kastamonu, Sinop ve Çankırı’yı da içerisine alan bölgedir. Bu bölgenin de özellikle milattan sonra 2. yüzyıldaki metropolisi yani Valilik merkezi diye adlandırabiliriz. Burada ilk kazılar 2006 yılında başladı, şu anda çalışmalarımız çok uluslu ekipler tarafından yönlendiriliyor. Biz de son 2 yıldır tiyatro ve Roma Villası üzerine çalışıyoruz. Roma Villası, Anadolu’da bulunmuş en büyük birkaç villadan bir tanesi oluyor. Bu sene yoğun bir çalışma içerisine girdik. Birde son 2 yıldır bizler sadece kazılara odaklanmadık, ayrıca koruma çatıları ile mozaiklerin restorasyonu ve konservasyonu üzerinde de çalışıyoruz. Böylelikle hem kültür varlığımızı ortaya çıkarmış oluyoruz hem de koruma üzerine çalışıyoruz. Tabii ki bu çalışmalarımızdaki ana unsurlardan bir tanesi de hem kenti tanıtmak hem de Kastamonu’nun kültürel mirasını zenginleştirerek kentin şu anda turizmden aldığı geliri bir nebze olsan arttırabilmek. Burada bir destinasyon alanı da oluşturmakla bizlerin ikinci işlerinden bir tanesini oluşturuyor. Şu anda villayı daha çok İtalyan ekibi çalışıyor, restorasyon çalışmalarını da bizler kendi ekibimizle yapıyoruz ama benim başkanlığımda gerçekleştirildiği için tüm ekiplerimiz birbirleriyle koordineli şekilde çalışıyorlar” dedi.
Bölgede Ekim sonuna kadar çalışma yürüteceklerini söyleyen Doç. Dr. Eliüşük, “16 Mayıs’ta çalışmalara başladık. Kazı çalışmalarından ziyade zemin mozaiklerinin kaldırılması, konservasyonunun yapılması ve yerine konulmasıyla ilgiliydi. İlk 2 aylık çalışmamız restorasyon üzerine oldu. Restorasyon çalışması uzun süreli bir çalışma, bu yüzden 3 ay daha sürecek. Yaklaşık 5 ayda bu zemin mozaiğinin bitirilmesini planlıyoruz konservasyonunu ve restorasyonunu. Kazı çalışmaları da 21 Temmuz’da başladı. Şu anki planımıza göre Ekim sonuna kadar çalışmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Doç. Dr. Eliüşük, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü adına yürüttükleri kazı çalışmalarında 40 kişilik ekip ile birlikte bölgede kazı çalışmasında bulunduklarını söyledi.