Denizli’nin Pamukkale ilçesinde travertenlere yakın konumdaki Karahayıt’ta turizmci Ahmet Urkay tarafından otel binasından dönüştürülerek açılan vakıf müzesi, sergilenen eser çeşitliliğiyle dikkati çekiyor.
Denizli’nin Tavas ilçesi Nikfer Mahallesi’nde doğan 84 yaşındaki Ahmet Urkay, halı dokumacılığı ve ticaretinin ardından Muğla’nın Marmaris ilçesinde turizm işletmeciliğine başladı. Hobi olarak yaptığı eski eser toplama işini koleksiyonerlik belgesiyle profesyonel seviyeye taşıyan Urkay, aralarında tarihi eser niteliğindeki eşyaların da bulunduğu birçok parçayı satın aldı.
Vakıf kurarak ilk müzesini Marmaris’te 2005 yılında açan Urkay, nemli hava şartlarının eserlere zarar vermesinden endişe ederek müzesini oğlunun Pamukkale ilçesi Karahayıt Mahallesi’nde işlettiği otele taşıdı.
Otelden dönüştürülen 3 katlı binada kurulan Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, ön ve arka bahçesindeki açık teşhir alanları, 8 salonu ve 4 deposunda yaklaşık 4 bin parçadan oluşan eserleri ziyaretçilerine sunuyor.
Fil ve mamut dişleri de sergileniyor
Toplam 2 bin 81 metrekarelik teşhir alanı bulunan müzede 113 ila 93 milyon yıla tarihlenen fosiller, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait cam ve bronz eserler, 2. Viyana Kuşatması’ndan kalan Osmanlı hazine sandığı dikkati çekiyor.
Ayrıca müzede Denizli’deki kazılarda bulunan ve 8-9 milyon yıllık olduğu değerlendirilen 3 metre uzunluğundaki fil dişi ile 2 milyon yıllık mamut dişi de özenle sergileniyor. Ziyaretçilerini her bir salonda tarihin içindeki farklı zaman dilimlerinde yolculuğa çıkaran müzede eski fotoğraf makineleri, sikke, çini, bakır, tüfek, gramofon, bindallı, el yazması Kur’an-ı Kerim, takılar ve antik sütun başları da sergileniyor.
Ziyaretçileri girişte karşılayan 19. ve 20. yüzyıllara ait Anadolu ile Türkmenistan el dokuması yün ve kök boyası halılar da ilgi görüyor.
Her salonda bambaşka bir dünya”
Müze müdürü ve sanat tarihi uzmanı Yasemin Bayındır, AA muhabirine, müze sahibi Ahmet Urkay’ın eserlerini 13 yaşından bu yana topladığını, 1995 yılında koleksiyonerlik, 2005 yılında ise müzecilik belgesi aldığını anlattı.
Urkay’ın 84 yaşında olmasına rağmen koleksiyon ve müzecilik merakının devam ettiğini, Denizli’deki müzesini çocuğu gibi gördüğünü vurgulayan Bayındır, müzenin farklı ilgi alanlarına sahip ziyaretçileri kendisine çektiğine işaret etti.
Etnografik eserleri inceleyerek çocukluğunu yaşadığını söyleyen ziyaretçilerin yanı sıra bilimsel araştırma için ağırladıkları akademisyenlerin de bulunduğunu aktaran Bayındır, “Müzedeki yolculuğunuz eğer hızlı gezerseniz 45 dakika sürüyor. Eserler hakkında bilgi alarak gezerseniz 4-5 saatinizi burada geçirebiliyorsunuz.” dedi.
Müze Kart’la giriş için çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Bayındır, şöyle konuştu:
“Bahçeyi gören herkes sadece taş eserler var sanıyor. İçeriye girdiğiniz zaman her salonda bambaşka bir dünyayı geziyormuşsunuz gibi bir izlenim yaratıyor. Karahayıt’a gelen tüm insanların o atlı kapıdan içeriye girmesini şiddetle tavsiye ediyorum. Tavsiye üzerine gelenler ve bilim insanları sık ziyaret ediyor. Biz isteriz ki halkımız da gelsin ve burayı görsün.”