Osmanlı saray mutfağının anasonlu Saraylı çöreği, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde adını aldığı kırsal Saraylı Mahallesi’nde hazırlanmaya devam ediyor. Osmanlı döneminde “sarayın kileri” olarak adlandırılan Kocaeli’de, saray mutfağının etkisi ekmek çeşitliliğinde de görülüyor. Mancarlı pide, İzmit simidi, bazlama ve cızlama gibi şehrin ekmek çeşitleri arasında yer alan anasonlu çörek, kadınların elinden geleceğe taşınıyor.
Saraylı çöreği, evlerdeki fırınların yanı sıra kuzine sobalarda, Saraylı Mahallesi’nin odun fırınında ve çevredeki endüstriyel mutfaklarda pişirilerek sofralara ulaşıyor. Ekmek araştırmacısı ve yazarı Dilek Alp, değişen katkı maddeleri, haşhaş, patates, susam, kepek, ceviz, üzüm, tahin gibi yardımcı besinlerle yörelere has özelliğe bürünen ekmek çeşitlerinin, pişiriliş tarzı ve bazen biçimine göre değişik isimlerle sofralara ulaştığını söyledi.
Her bölgenin, ilin, her ilçenin hatta her köyün kendine has pişirme tekniği ve reçetesi bulunduğunu aktaran Alp, Kocaeli’nin zengin mutfak kültürü olduğuna işaret etti. Alp, birçok ekmek çeşidi bulunan Kocaeli’de aromasıyla damakları tatlandıran anasonlu çöreğin ayrı bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti “İstanbul’da sarayda yapılan bir tarif Gölcük’ün Saraylı çöreği. Yetiştirilen meyveler, sebzeler, yapılan gıda ürünleri, saraya gönderilen bir sürü yemeğin, mutfak soslarının arka planını oluşturan bir bölge. Saraylı’da yapılan ve hala da yapılmaya devam eden Saraylı çöreğinin, anasonlu ve haşhaşlı olmak üzere iki çeşidi bulunuyor. Belki de Türkiye’de anasonlu yapılan nadir çöreklerden. Kadınlarımız yaratıcı; mutfağa girdikleri zaman bahçelerinde ne var, ne çıkıyor, onlara bakarak aslında menülerini ya da reçetelerini oluşturuyorlar. Bu anasonlu çörek de o şekilde çıkmış.”
“Taş fırında pişirildiğinde muazzam bir sonuç elde ediliyor”
Saraylı Mahallesi’nde evlerde ve bazı işletmelerde Saraylı çöreğinin gelecek kuşaklara aktarıldığını dile getiren Alp, “Ekmeğin mayalanması çok uzun sürüyor. Özellikle yağlı tepsilerde bir gün önceden bekletilerek mayalanması sağlanıyor, ondan sonra anasonun iyice kokusunu bırakması temin edildikten sonra fırınlarda pişiriliyor. Özellikle taş fırında pişirildiğinde muazzam bir sonuç elde ediliyor. Saraylı köyünde evlerde hala Saraylı çöreği pişer. Kendi içinde bunu devam ettiren güzel bir küçük topluluk var, kendi içlerinde korumaya gayret ediyorlar, reçetelerini gelecek nesillere teslim ediyorlar. Umarım bunu tüm Türkiye tanır ve en azından insanlar bu taraftan geçerken de dener.” diye konuştu.