Osmanlı döneminde Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın emriyle 1896’da temelleri atılmaya başlanan Mısır Jeoloji Müzesi, Arap coğrafyası ve Afrika’nın ilk jeoloji müzesi olma özelliğini taşıyor.
Yıl içerisinde yüz binlerce kişi tarafından ziyaret edilen asırlık müzede, Mısır’ın jeolojik geçmişini aydınlatan değerli taşlar, çeşitli hayvan iskeletleri ve nadir fosiller muhafaza ediliyor.
Mısır Jeoloji Müzesi, İsmail Paşa’nın 1896’da Jeoloji Enstitüsü kurulması talimatının ardından kurum bünyesinde yürütülen çalışmalar sonrası ilk olarak 1901 yılında faaliyete geçiyor.
Tarihi müzenin yapılış amacı, müzedeki bilgi panolarında “Mısır topraklarındaki her türlü kaya, toprak, maden, önemli taş ve fosillerin korunması ve tanıtılması” olarak ifade ediliyor.
Müze, Mısır’ın yakın tarihine tanıklık yapan önemli bir bilim evi konumunda
Dünya ve Mısır jeoloji tarihine ışık tutmaya devam eden müze, yıllar içerisinde ülkedeki birçok gelişime de tanıklık ediyor. Öyle ki müze, ilk açılış yeri olan Mısır Çalışma Bakanlığı bahçesinden Kahire’deki metro kazıları nedeniyle taşınarak bugün bulunduğu yere Nil şeridinde yer alan Eser En-Nebi’ye getiriliyor.
Uzun yıllar içerisinde Mısır’da eğitim gören milyonlarca öğrencinin ziyaret ettiği bilim evi, 1979 yılında fotoğrafının basılı olduğu posta pullarıyla elmas jübilesini kutlayarak ülke tarihindeki önemini bir kere daha tescilliyor.
Dünyada, Mars’tan geldiği tespit edilen 33 gök taşından biri burada
Mısır’ın jeolojik geçmişini aydınlatan değerli taşlar, çeşitli hayvan iskeletleri ve nadir fosilleri barındıran müzede ayrıca 1908 yılında Mars’tan Feyyum kentinin Nahla köyüne düşen meteor da sergileniyor.
Müzedeki gök taşı, Mars’tan Dünya’ya düştüğü ispatlanan 33 gök taşından biri olarak kabul ediliyor. Bilim müzesinde 1797’de Feyyum kentinde bulunan omurgalı ve memeli hayvanların fosilleri de sergileniyor.
Firavunlar ve aileleri tarafından kullanılan değerli taşlar ve deniz kabukları da müzenin ziyaretçileri tarafından büyük ilgi görüyor.
“Müze, herkesin ziyaret etmesi gereken önemli bir yer”
Müzenin ziyaretçilerinden Hamid Atvan, lise yıllarında bir okul gezisinde ziyaret ettiği müzeye şimdi yıllar sonra çocuklarını getirdiğini söyledi.
Atvan, “Şu anda 45 yaşındayım, lise eğitimim döneminde bir okul gezisinde müzeyi ziyaret etmiştim. O yaşlarda buradaki eserlerden çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Şimdi de çocuklarımı bu renkli eserleri görmesi için getirdim.” dedi.
Müzeyi ziyaret eden üniversite öğrencisi Feride Cemal de buranın Mısır’ın en eski müzelerinden biri olduğunu dile getirdi.
Cemal, “Müzenin bütün bölümlerini tek tek dolaştım. Özellikle hayvan iskeletleri ve fosilleri çok ilgimi çekti. Müzede farklı tarihsel dönemlerden kalmış birçok taş türü ve topraklar var. Bu eserler Mısır’ın tarih boyunca yapısal olarak ne kadar farklı dönemlerden geçtiğini gösteriyor. Herkesin ziyaret etmesi gereken önemli bir yer burası.” diye konuştu.