Mitolojide zafer tanrıçası olarak adlandırılan “Nike kültü”ne adanan ve ilk kez sergilenen eserler, İzmir Arkeoloji Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor. İzmir Arkeoloji Müzesi’nin her ay depolarındaki eşsiz eserleri sergilediği “Göremediklerinizi Göreceksiniz” adlı projenin ağustos ayı programı, Yunan mitolojisinde zafer tanrıçası olarak anılan Nike’ye ayrıldı.
Müzenin hazine odasında Nike’yi tasvir eden 3 ayrı eser yer aldı. Helenistik Dönem’e tarihlenen 49 santim boyundaki mermer sütun, serginin en önemli parçası olarak gösterildi. İzmir’in Bergama ilçesindeki Pergamon Antik Kenti’nden 1925 yılında çıkarılan eserde, defne yaprağı motifleriyle süslü ve kanatlı Nike figürü elleriyle eteklerini tutuyor.
Yaklaşık 2 bin yıllık olduğu tahmin edilen mermer Nike sütunu, İzmir Arkeoloji Müzesi’ne ilk getirilen eserler arasında bulunuyor ve yaklaşık 1 asır sonra ziyaretçisiyle buluşturuluyor.
Serginin ikinci parçası olan Muğla’nın Milas ilçesindeki İasos Antik Kenti’nden çıkarılan pişmiş topraktan kandilde de Nike kabartması bulunuyor.
İzmir’in Menemen ilçesindeki Neonteikhos Antik Kenti’nden çıkarılan ve mezar hediyesi olarak kullanıldığı belirlenen yaklaşık 2 bin 500 yıllık Nike figürü de sergi kapsamında ziyaretçilerin dikkatine sunuluyor.
Kanatlı tanrıça
İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Cengiz Topal, Yunan mitolojisinde koşan, uçabilen ve zaferin kişiselleştirilmiş biçimi olarak görülen Nike’nin Roma kültüründe ise “Victoria” olarak anıldığını söyledi.
Kanatları, uçuşan elbisesi ve elinde defne yapraklarından bir çelenk ile betimlenen Nike’nin hem kamusal alanda hem de Athena ve Zeus gibi diğer mitolojik tanrıların tapınaklarında bulunabildiğinin bilgisini veren Topal, zafer tanrıçasının genelde savaş ve yarışmalardaki zaferleri anmak, kutsamak için kullanıldığını dile getirdi.
Topal, müzede “Göremediklerinizi Göreceksiniz” başlığı altında aylık olarak özel bir konuya odaklanarak yaptıkları sergilemelerin ilgi gördüğünü belirterek, kaydetti: “Müzemizin aylık sergilerinde yer alan buluntuların çoğunu ilk kez ziyaretçiye açıyoruz çünkü genel sergimizin dışında bu sergilerle depolarımızda olan bazı örnekleri, bir konu üzerinde ziyaretçilerle buluşturuyoruz. Bu farklı bir sergileme mantığı. Sergi için 1 ay kısa bir süredir aslında. Her ay yenilenen bir konsept bu. Bilimsel dünyada da ziyaretçi açısından da çok ilgi çekiyor. Göremediklerinizi Göreceksiniz de çok başarılı bir slogan oldu.”
Proje kapsamında, 2022 yılının başından bu yana sergilenen Tunç Çağı’ndan kalma eserler, Kybele figürleri, Apollon ve Athena heykelleri de ilgi görmüştü.