Mısır’ın İslamiyet öncesi ilk yerli halkı kabul edilen Kıptilerin Hıristiyanlığa mensup olanları tarafından inşa edilen görkemli Kıpti Müzesi, bünyesindeki 20 bin parça eserle bölge tarihine ışık tutuyor.
Marcus Simaika Paşa tarafından inşa ettirilen ve 1910’da hizmete açılan müze, Roma İmparatorluğunun ülkede hüküm sürdüğü dönemden kalma tarihi Babil Kalesi surları içinde yer alıyor.
Tarihi, 100’lü yıllara dayanan Mısırlı Kıpti Hristiyanlara ait antik eserlerin bulunduğu Kıpti Müzesi, eski Yunan, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı döneminden sanatsal ve kültürel eserlere de ev sahipliği yapıyor.
Kıpti Müzesi’nin geniş koleksiyonu, el yazmaları, duvara ya da ahşaba boyalarla yapılan dini sembolik tasvirlerin yanı sıra ince oymalı ahşap işleri, eski manastır ve kiliselerden günümüze kalan ayrıntılı fresklerden oluşuyor.
Yerli ve yabancı turistler ilgi gösteriyor
Başkent Kahire’nin tarih kokan sokaklarında yer alan Kıpti Müzesi, 112 yıldır yerli ve yabancı, Müslüman veya gayrimüslim, yerli ve yabancı turistleri ağırlamaya devam ediyor.
Müze ziyaretçilerinden AA muhabirine konuşan Heye Hazım, “Müzeye yabancı arkadaşım Ella ile geldim. Kendisi ABD vatandaşı. Mısır’a ziyaret amaçlı gelen arkadaşım, Kıpti Müzesi’ni görmek istediğini söyledi.” ifadelerini kullandı.
Müzeyi çok beğendiklerini ve Kıpti Hristiyanlar hakkında bilgi edindiklerini söyleyen Hazım, Kıpti eserleri ve eski el sanatlarından çok etkilendiklerini aktardı.
Müze “Kutsal Aile”nin Mısır’a yolculuğuna ait eserleri de barındırıyor
Kıpti Müzesi’nde Hristiyanların “Kutsal Aile” olarak nitelendirdiği Hazreti İsa, annesi Hazreti Meryem ve Aziz Yusuf’un Mısır’a yaptıkları yolculuktan günümüze ulaşan bazı eserler de yer alıyor.
Müze ziyaretçilerinden Meryem İsa da Kahire’ye Kıpti Müzesi’ni görmek için ailesiyle Minya kentinden geldiklerini dile getirdi. Müzeyi ilk kez ziyaret ettiğini belirten İsa, şunları söyledi:
“Müzede en çok ilgimi çeken şey Kutsal Aile’nin Mısır’a yaptığı yolculuktan kalan bazı eserler oldu. Aradan bin yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen hala renklerini ve ihtişamını koruyan rahiplerin arkeolojik kıyafetlerinin yanı sıra memleketim Minya’da keşfedilen birçok Kıpti antik eseri de müzede görmek beni mutlu etti.”
Müzenin tarihi ve önemi
Kıpti Müzesi’nin inşa edilme fikri, dönemin Kahire Mısır Müzesi Müdürlüğüne getirilen Fransa uyruklu eski Mısır dili ve tarihi uzmanı Gaston Camille Charles Maspero’dan çıkmış.
Ülkenin çeşitli kentlerinden getirttiği Kıpti Hristiyanların eserlerini Kahire Mısır Müzesi’nde tahsis ettiği bölümde sergilemeyi düşünen Maspero, tahmin ettiğinden fazla eser toplanınca Kıpti Hristiyanların eserlerine özel bir müze yaptırılmasına karar vermiş. İnşasına 1893’te başlanan müze 1910’da hizmete girmiş.
Önceleri Kıpti Patrikhanesine ait olan müzenin idaresi 1931’den itibaren Mısır Kültür Bakanlığınca sağlanıyor.
Kral Faruk döneminde 1947’de tadilata alınan müze, bir blok daha eklenerek 1984’te yeniden ziyarete açılmış.
Müze, Mısır’da 1992’de meydana gelen şiddetli depremde büyük hasar almış ve 14 yıl kapalı kaldıktan sonra 2006’da yeniden kapılarını ziyaretçilerine açmış.