Mısır’ın Minya kentine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta yer alan tarihi “Tel Amarina” kenti, aradan geçen 3 bin yıla rağmen tarihi kalıntılarıyla Mısır’ın antik dönemine ışık tutmaya devam ediyor.
Mısır Turizm Bakanlığının resmi sitesinde yer alan bilgilere göre antik kent, M.Ö. 1370 ile 1346 yılları arasında 18. Firavun hanedanlığına mensup Kral Ahnaton (IV. Amenhotep) tarafından inşa ettirildi ve yıllarca Mısır’ın başkentliğini yaptı.
Yaklaşık 7 bin yıllık bir tarihe sahip Mısır’a 17 yıl boyunca hükmeden Kral Ahnaton, kendisinden önceki hükümdarların aksine tek tanrı inancına sahipti ve Tel Amarina kentini de ibadet etmek amacıyla inşa ettirdi.
DAĞLAR VE NİL NEHRİ’YLE ÇEVRİLİ KENT, KORUNAKLI BİR KONUMA SAHİP
Kral Ahnaton’un hizmetkarı tarafından çıkarılan ve sadece 20 yıl ayakta kalabilen “Amon” dinine bağlı olan Ahnaton, dönemin ileri gelen kahinlerinin bu inanca karşı çıkması nedeniyle bu kentte yeni bir mabet yaptırdı.
Antik Mısır’da “Ahitaton” günümüzde ise “Tel Amarina” olarak bilinen kent için, Kral Ahnaton’un talimatıyla özellikle 3 tarafı dağlarla 4’üncü tarafı da Nil Nehri ile çevrili stratejik bir konum seçildi.
Günümüzde hala kalıntılarıyla eski Mısır tarihinden bir dönemi günümüze yansıtan antik kent, Mısır’ın 18. hanedanlığından Tutankhamun’un Ahnaton’un ölümü sonrası başkenti değiştirmesi üzerine kaderine terk edildi.
Kent, Amarina kabilesi tarafından asırlarca yerleşim alanı olarak kullanıldı. Dolayısıyla ismini de bu kabileden aldı.
NEFERTİTİ’NİN MUMYASI DA KAÇIRILMADAN ÖNCE BURADA İDİ
Kentte “Amon” dinine bağlı olan Ahnaton’un yaptırdığı mabetlerin yanı sıra bir saray ile yaklaşık 25 krallık mezarlığı yer alıyor. Kayalara oyulmuş mezarlar, uzun bir koridor ve odalardan oluşan mabetler tarihe ışık tutmayı sürdürüyor.
“Amon” dininin başrahibi I. Meri Raa’nın mezarının yanı sıra1923 yılında yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılmadan önce Ahnaton’un dillere destan güzelliğiyle bilinen eşi Nefertiti’nin mumyasının da Tel Amarina’da olduğu iddia ediliyor.
ESKİ MISIR’DA DİNİ DEVRİMİN SEMBOLÜ
Eski Mısır’da halk birçok şey için ayrı bir tanrı olduğuna inanıyordu. Ahnaton tarafından inşa ettirilenin bu kent, ülkede yaşanan dini devrimin de bir sembolü olarak görülüyor.
Dönemin önde gelen kahinlerinin itirazlarına rağmen Kral Ahnaton’un, hükümdarlığının 4’üncü yılında tek tanrı inancına sahip “Amon” dinini yaşayabilmek için yeni bir kent ve mabetler yaptırma kararı alması dikkati çekiyor.
Mısırlı yetkililer, Ekim 2000’den bu yana antik kentin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmesi için çalışmalar yürütüyor.