Mimar Sinan'ın kalfalık eseri 'Süleymaniye Camii'

İstanbul’un siluetini oluşturan yegane yapı Süleymaniye Camii tüm ihtişamı ve huzurlu atmosferiyle ziyaretçileri karşılıyor. Mimar Sinan’ın ‘kalfalık eseri’ olan tarihi cami içerisinde birçok güzel detay barındırıyor. Büyük mimari zekayla inşa edilen tarihi yapı yüzyıllardır varlığını sürdürüyor. Siz de bu güzide eseri görmek, muhteşem detaylarını keşfetmek isterseniz İstanbul’un en güzel tepesinde ziyaretinize açık bekliyor.

Süleymaniye Camii Kanuni Sultan Süleyman’ın gördüğü bir rüya üzerine Mimar Sinan’dan yapmasını istediği camidir. 1551-1557 yılları arasında büyük titizlikle inşa edilen yapının inşasında her dinden ve ırktan çalışan görev almış. Cami çevresi medreseler, kütüphane, hastane, sıbyan mektebi, hamam, hazire ve dükkanlardan oluşmaktadır. Bu özelliği ile bir külliyeyi andıran yapı yokuşa inşa edildiği için üç yıl kadar temelinin oturması için beklenilmiş yapımım geç kaldığı için Kanuni Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan ile karşı karşıya gelmesine neden olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman Mimar Sinan’a iki ayda caminin inşasını bitirmesi için direktif vermiş ve gece gündüz çalışan Mimar Sinan camiyi açılışa hazır hale getirmeyi başarmıştır. Her detayı ince düşünülerek işlenen camide yanan kandillerin sisinin toplandığı bir sis odası bulunmaktadır. İçerideki hava akımım çok ince düşünülmüş ve bütün kandil sisleri sis odasında toplanmıştır. En iyi mürekkeplerin elde edildiği bu sislerin toplandığı oda mimarinin ince detaylarından biridir.

İçerideki ses dağılımını da çok iyi yapan küpler bütün caminin kubbesi boyunca dizilmiş. Muhteşem el işçiliği ve mihraptaki cam sanatları da görmeye keşfetmeye değer diğer yapılardır. Aynı zamanda çevresindeki hamamın sıcak suyunu caminin ısınması için yere alttan ısınma sistemi döşemeyi fikir edinen Mimar Sinan kalfalık eserini böyle bitirmiştir.

Klasik Osmanlı Mimarisi’nin en önemli özelliklerinden biri olan cami harika görünüme sahiptir. İstanbul’daki onlarca şiddetli depremde bir duvarı dahi çatlamayan cami için ‘kıyamete dek payidar olacaktır’ denilmektedir. Dört fil ayağı üzerine oturtulan caminin kubbesi de 53 metre yüksekliğindedir. Kubbe kasnağında ise 32 pencere bulunmaktadır.