Kayseri Milli Mücadele Müzesi, Kurtuluş Savaşı’nda Yunan Orduları Başkomutanı General Nikolaos Trikopis’i esir alan askerlerden Bayram Bayazıt’ın tüfeği, İstiklal Madalyası, hüviyeti ve belgelerine ev sahipliği yapıyor.
Sakarya Meydan Muharebesi’nde son sınıf öğrencileri savaşta olduğu için mezun veremeyen ve “Taş Mektep” adıyla bilinen Kayseri Lisesi’nde Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Abdullah Gül ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da aralarında bulunduğu önemli isimler eğitim gördü.
Kiçikapı Mahallesi’nde bulunan ve 1903 yılında yapılan tarihi Kayseri Lisesi, 2016 yılından bu yana Kayseri Büyükşehir Belediyesi Milli Mücadele Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Kurtuluş Savaşı devam ederken 24 Temmuz 1921’de TBMM’nin hükümet merkezini Kayseri’ye taşıma kararı alması üzerine, toplantılar için hazır hale getirilen Taş Mektep’te, o dönem yaptırılan Meclis kürsüsü ile ünlü isimlerin bal mumu heykelleri bulunuyor.
Onbaşı ve çavuş rütbeleriyle katıldığı Kurtuluş Savaşı’nda, Yunan Orduları Başkomutanı General Trikopis’i Uşak’ta beraberindeki askerlerle esir alan Bayram Bayazıt’ın tüfeği, İstiklal Madalyası, hüviyeti ve belgeleri de müzede sergileniyor.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Müzeler ve Tarihi Yapılar Yönetim Müdürü Fehmi Gündüz, yaptığı açıklamada, müzedeki eserlerin bir kısmının Büyükşehir Belediyesince satın alınıp teşhir edildiğini, bir kısmının ise bağışçılar tarafından verildiğini söyledi.
Kurtuluş Savaşı’na katılmış Pınarbaşı ilçesi Yeregeçen köyü nüfusuna kayıtlı Bayram Bayazıt’ın eşyalarının torunu Uğur Can Bayazıt tarafından iki yıl önce müzeye getirildiğini ve sergiye açıldığını anlatan Gündüz, Bayazıt’ın hikayesini kendi yazdığı dilekçelerden öğrendiklerini aktardı.
“Belgeleri Pınarbaşı Askerlik Şubesi’nden almış”
Gündüz, Bayazıt’ın 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nda pek çok cephede savaştığını, Mondros Mütarekesi imzalanıp ordular terhis edilince Kayseri’ye geldiğini belirterek, şunları kaydetti: “Bakıyor ki milli bir mücadele var, kendi isteğiyle orduya yazılıyor. Afyon cephesindeyken komutanı Celaleddin bir talimat veriyor, o dönem Yunan ordusu peyderpey geriye çekiliyor. Cephe gerilerine doğru gidiyor. Kalabalık bir birlik teslim olmak istiyor. Komutanına haber veriyor. Bir de bakıyorlar ki Yunan generali Trikopis ve askerleri. Savaşın bittiğinin bir göstergesi bu. Bunun haberini veren Pınarbaşı nüfusuna kayıtlı Bayram Bayazıt. 1968 yılında Bayazıt emsallerinin gazilik unvanı alıp maaş bağlandığını görünce askerlik şubesine gidiyor ve başvuruda bulunuyor. Bu belgelerde yaşanan olayları görüyoruz, dilekçelerde parmak izi var. Katıldığı cephelere dair belgeleri de Pınarbaşı Askerlik Şubesi’nden almış ve Türk Silahlı Kuvvetlerine başvurmuş. Sonunda bu belgeler gönderilmiş. 1970 yılında vefat etmiş, belgeler 1971 yılında gelmiş.”
Gündüz, müzenin aylık 10 bin ziyaretçiyi ağırladığını dile getirdi.
“Dedem 10 yıl askerlik yapmış”
Büyük dedesinin yadigarlarını müzeye bağışlayan milli muaythai sporcusu Uğur Can Bayazıt da babasının ve amcalarının tarih sohbetlerinde büyük dedesinin İstiklal Savaşı kahramanı olduğunu öğrendiğini söyledi.
Köydeki evlerine gidince dedesinin eşyalarını kurcaladığını anlatan Bayazıt, şöyle konuştu: “Babamlar ‘Tarihi eser onlar dokunma’ diye uyarıyorlardı. Büyüdükçe Bayram Bayazıt’ın sadece benim dedem olmadığını, tüm Türk milletinin dedesi olduğunu düşündüm ve müzeye bağışlamaya karar verdim. Müze müdürümüz de bize destek oldu, tüfeği, İstiklal madalyasını ve diğer belgeleri koruma altına alıp bakımlarını yaptılar. Yunan general Trikopis’i esir alıyor dedem, bundan çok etkilendim. Birinci Dünya Savaşı’nda 10 yıl askerlik yapmış ve hep savaşmış. Hastalanmış, tedavi olup yine savaşmış. Dedemden etkilenip ben de irade göstererek spora devam ettim, şimdi milli sporcuyum.”
Hatay’dan ziyarete gelen Fatih Kaya ise kente ilk kez geldiğini, tarihi müzeleri gezmeyi sevdiğini dile getirdi. Milli Mücadele ile ilgili bilgilerini tazelediğini ifade eden Kaya, herkese müzeyi gezmeleri tavsiyesinde bulundu.