Yunan mitolojisine uzanan tarihi ve bizzat Herkül tarafından ismi bahşedilen Sevilla, insanı içine çeken atmosferi ile İspanya’nın Endülüs Özerk Bölgesi’nde bulunmaktadır. Üzerinde Müslümanların ve Katoliklerin uzun süre hakimiyet sürdürdüğü Sevilla, sanat ve mimarisinde bunu fazlasıyla hissettirmektedir. Sokaklarında yürürken kendinizi açık hava sanat müzesinde yürüyormuş gibi hissedeceğiniz Akdeniz havasının hakim olduğu İspanya’nın en önemli turizm noktalarından biri olan Sevilla yılın her mevsimi gezmek için uygundur. Ancak Nisan ve Mayıs ayları en ideal zamandır.
Lebrija Kontes Sarayı
Sevilla’nın en önemli hazinelerinden biri olan Lebrija Sarayı, sanat sever Lebrija Kontesi Regla Manjón tarafından göz alıcı sanat eserlerini ve İspanya’nın Roma mozaik koleksiyonunu eksiksiz olarak sergileyen saray müzesidir. Avrupa’nın en iyi döşenmiş sanat sarayı olarak ünlenmiş Lebrija Sarayı, Rönesans ve Endülüs mimarisinin birlikte kullanıldığı özgün bir yapıdır. Regla Manjón’un farklı yerlerden getirdiği sanat eserlerini göreceğiniz heykeller, resimler ve mobilyalarla donatılmış cezbedici bir müzedir. 16. yüzyıl izlerini taşıyan tarihi Lebrija Sarayı, insana huzur veren iç bahçesi, 4 bin parçadan oluşan geniş kütüphanesi, Arap mimarisini temsil eden kemerleri ile mutlaka görmeniz gereken bir yerdir.
Popüler Sanatlar ve Gümrük Müzesi
María Luisa Parkı’nın sanatsal bir incisi olan Popüler Sanatlar ve Gümrük Müzesi, büyük ölçüde Arap ve Osmanlı mimarisinin etkisini taşımaktadır. 1972’de, Endülüs etnografik ve antropolojik mirasının yayılması amacıyla kurularak içinde dönemin etnografik eserlerini sergilemektedir. Göz kamaştıran nakışlı ve işlemeli eserlerine ve Endülüs kültürüne yakından şahit olacağınız Popüler Sanatlar ve Gümrük Müzesi döneme ait Kültürel kıyafet ve kostümler, Triana’dan seramikler, el sanatları eserler gibi birçok sanatsal yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca müzede Endülüs yaşam tarzını anlatan bir belgesel izletilmektedir.
Endülüs Çağdaş Sanat Merkezi
İlk olarak manastır amacıyla kullanılan sonrasında seramik fabrikasına dönüştürülen tarihi yapı, 1992 yılında Endülüs Çağdaş Sanat Merkezi olarak hizmet vermeye başlamıştır. O günden beri tarihi bina kalıcı ve geçici olarak birçok sergiye ev sahipliği yapmıştır. Sanat dolu bir gün geçirmek için İspanyada tercih etmeniz gereken Endülüs Çağdaş Sanat Merkezi’nde önemli sanatçıların eserleri kalıcı olarak sergilenmektedir. sergi salonunda yıl boyunca düzenlenen müzik organizasyonlarına denk gelme ihtimalinizde oldukça yüksek. Cumartesi girişlerin ücretsiz olduğu hatırlatarak keyifli İspanya gezinizi Endülüs Çağdaş Sanat Merkezi’ni gezerek renklendirmenizi tavsiye ederiz.
İspanya Meydanı
Sevilla’nın simgesi olan İspanya Meydanı, İspanya’nın ve Sevilla’nın en dikkat çekici meydanıdır. Her iki ucunda birer kule bulunan yarı dairesel bir yapıdan oluşan İspanya Meydanı’nın sahip olduğu kulelerini şehrin her noktasından görünmek mümkündür. 1987 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine girmiş, bir dönem cami olarak da kullanılan Sevilla Katedrali’nin bulunduğu İspanya Meydanı, etrafını saran 500 metrelik kanalı ve İspanya Krallığını temsil den 4 ayrı tarihi köprü buraya ayrı bir önem katmaktadır. Renkli mozaikleri, duvar motifleri ve kayalıklarla dolu göl manzarası ile birleşince ihtişamlı bir meydan tablosu karşımıza çıkıyor. Meydanda kayık, kano ve fayton turları ile 45 dakikalık bir Orta Çağ turuna çıkıyorsunuz.
Sinema sektöründe ses getiren bir yapı olan ‘Star Wars’ filminin bazı sahneleri İspanya Meydanı’nda çekilmiştir
Metropol Parasol
Sevilla’nın ikonik simgesi Metropol Parasol, müze ve kültürel aktivitelerin yer aldığı bir merkez olarak inşa edilmiştir. Oldukça sıcak bir kent olan Sevilla’da tasarımı üzerinde gölge etkisi yaratması için özel olarak çalışılmıştır. Dünyada poliüretan köpüğü ile bir arada tutulan en büyük yapı olma özelliğine sahip Metropol Parasol, mantar benzeri bir tasarıma sahip olması nedeniyle Sevilla Mantarları olarak da tanınmaktadır. İspanya’nın aktivite alanı deyince akla ilk gelen yeri olarak bilindiğini de söylemek gerekir. Metropol Parasol alışveriş yerleri, seyir terasları, restoranlar, yürüyüş parkurları gibi yerlere ev sahipliği yapmaktadır.
La Cañada de Los Pajaros Doğa Koruma Alanı
Şehir merkezine 24 km uzaklıkta olan La Canada de Los Pajaros Doğa Koruma Alanı, biyolojik çeşitliliği korunan sulak bir arazidir. Nesli tükenmekte olan Cornuda Coot ve Pardilla Cerceta gibi kuş türlerine ev sahipliği yapan La Canada de Los Pajaros Doğa Koruma Alanı 200 kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. İspanya’nın doğal güzelliklerini keşfetmek için ilk durağınız burası olmalı. Flamingoları, leylekleri, bataklık kuşlarını ve sayamadığınız daha nice kuşları kendi doğalarında gözlemleyebilirsiniz. İspanya gezinizi romantik bir gün batımı görüntüsü ile sonlandırmak istiyorsanız bunu kuşların nazlı nazlı uçarak evlerine döndüğü Los Pajaros Doğa Koruma Alanı ile taçlandırmalısınız.