Lübnan’ın Osmanlı mimarisi yapılarıyla öne çıkan kentlerinden Sayda, ramazan ayının manevi atmosferinin yaşatıldığı şehir olarak yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ülkenin güneyinde Müslümanların çoğunlukta yaşadığı Sayda kentinin sokak, cadde, çarşı ve meydanları, her yıl olduğu gibi bu ramazanda da rengarenk ışıklarla süslendi.
Ramazan ayının manevi havasını teneffüs etmek üzere kente uğrayan ziyaretçiler, cadde ve meydanlarda organize edilen sanatsal fuarların yanı sıra gece konserleri ve semazen gösterileri gibi çeşitli etkinliklere tanıklık ediyor. Başkent Beyrut’a 40 kilometre uzaklıkta yer alan Akdeniz kenti Sayda, Lübnan’da uzun yıllardan beri tarihi ve kültürel konumunu korumaya devam ediyor. Bu nedenle de özellikle ramazan ayında Lübnan’da manevi atmosferi yaşamak isteyen, hatta yurt dışındaki Lübnanlılar bile Sayda’yı ziyaret etmeye çalışıyor.
Osmanlı mimarisi ve halk gelenekleri
Orta Doğu’nun küçük ülkesi Lübnan’da hala Osmanlı döneminden kalma tarihi evlerde yaşayan binlerce aile olduğu gibi çarşılarında da hala o dönemden kalma dükkanların yanı sıra müze ve hanlar kullanılmaya devam ediliyor. Başkent Beyrut ve Trablusşam’dan sonra Lübnan’ın üçüncü en büyük şehri olan Sayda, günümüzde hala Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma tarihi yapıları ve halk gelenekleriyle ülkenin diğer kentlerinden ayırt ediliyor.
Yaklaşık 250 bin nüfusa sahip olduğu tahmin edilen Sayda’nın çehresini, 1516-1918 tarihlerinde Osmanlı mimarisiyle inşa edilen köşk, dükkan, okul, mescit, hastane, otel ve Türk hamamları oluşturuyor. Ramazan ayının son 10 gününde ise Sayda kentindeki mescitler, sabaha kadar geceleri ihya eden Müslümanlarla dolup taşıyor.
Lübnanlı Şeyh Abdullah el-Bakari, yaptığı açıklamada, “Sayda’daki mescitler mübarek ramazan ayı boyunca 5 vakit namazda doluyor. Teravih namazında ise daha yoğun oluyor.” dedi. Ramazan ayının son 10 gününde mescitlerdeki yoğunluğun daha da arttığına işaret eden Bakari, “Son 10 günde cemaatle dolup taşan Sayda mescitlerinde sabah namazına kadar teheccüd (gece) namazı kılındığı görülüyor.” diye konuştu.
Geleneksel “Kadir gecesi yürüyüşü”
Bakari, kentin aynı zamanda onlarca yıldır var olan bir gelenek olarak “Kadir Gecesi” yürüyüşüne de tanık olduğunu belirtti. Kentin kötüleşen ekonomik ve yaşam koşullarına karşı iki yılı aşkın süredir dayanışma içerisinde direnmeye çalıştığına işaret eden Bakari, “Kent sakinleri arasındaki dayanışma, ekonomik krizin birçok aile üzerindeki etkisini hafifletiyor.” dedi.
Bakari, kentteki hayır ve sosyal yardım kurumlarının yanı sıra ramazan ayındaki zekat fonlarının da bu konuda önemli rol oynadıklarına işaret etti.
Kent bir cazibe merkezi
Kentteki bir kahveyi işleten Ali es-Suudi, Sayda’nın diğer şehirlere kıyasla ekonomik ve güvenlik durumunun daha iyi olduğuna işaret ederek, kentin “mükemmel bir ramazan şehri” olduğunu söyledi. Sayda’nın Lübnan’ın tüm bölgelerinden gelen ziyaretçileri kabul ettiğini aktaran Suudi, “Kent, Lübnan’daki turizm haritasının vazgeçilmez duraklarındandır. İnsanlar buraya yüzlerinde gülümsemeyle geliyorlar. “ diye konuştu.
Lübnanlı El-Hac Fadıl Salih de kentteki olumlu Ramazan atmosferine işaret ederek şunları kaydetti “Sayda, Lübnan’ın en güvenli şehirlerinden biri. Lübnan’ın her bölgesinden insanlar buraya akın ediyor. Allah’ın burayı koruyup kollayacağını umuyoruz. Parlayan bir yıldız olmaya devam edecek.”