Kıble yönündeki duvarlara yerleştirilen geniş camlara sahip olan cami, Samanlı Dağları’nın ferahlatıcı manzarasını ibadethane ortamıyla buluşturuyor.
“Mescid-i Nebevi’nin plan şemasını kullanmak istedik”
Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi ve caminin mimarı İbrahim Türkeri, Samanlı Dağları’nın eteklerindeki caminin kıble yönünün de dağa dönük olduğunu ve İzmit Körfezi’ne teras olarak uzandığını belirterek, “Burada Mescid-i Nebevi’nin plan şemasını kullanmak istedik. Dikdörtgen plan şeması kıble yönünü çok iyi karşılıyordu. Karamürsel’in kırma çatılı köy camileri var. ‘Biz de çok kırma çatılı camiyi bu plan kurgusuyla kavuşturabilir miyiz’in çalışmasını yaptık.” diye konuştu.
Türkeri, “Kıble duvarını olabildiğince şeffaf tutmak istedik ki Samanlı Dağları’na referansı olsun. Minaremiz aynı zamanda göğe yükselen kule ve burası sahil kenti. Deniz feneri imgesine tutunmak istedik. Bu kadar yükseliyorsak, ‘gökyüzünde yaşayan canlılar için de sorumluluğumuz var’ deyip minarenin kuşlar için yuva olmasını da öngördük.” dedi.