Kastamonu Üniversitesi’nin Araç ilçesinde yürüttüğü 58 kilometrelik rota üzerinde 33 yaylanın turizme kazandırılması çalışmaları devam ediyor. Türkiye’nin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için büyük bir fırsat sunan proje, hem yerel ekonomiye canlılık getirecek hem de bölgedeki eşsiz doğal güzellikleri ve kültürel mirasına yardımcı olacak.
Araç ilçesinin zengin doğal kaynakları, geniş ormanlık alanları ve muhteşem manzaralı piknik alanları yaz turizmi için en cazip alanların başında geliyor. Kastamonu Üniversitesi, bu potansiyeli değerlendirmek için 58 kilometrelik bir rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yayla oluşturmayı planlıyor. Bu yaylalarda ‘orman ve tabiat turizmi’ alanında ihtisaslaşan üniversite, doğaseverler ve macera arayanlar için eşsiz yürüyüş rotaları sunmayı hedefliyor.
Proje kapsamında Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından keşif gezileri düzenleniyor. Bu geziler, keşfedilmeyi bekleyen Araç yaylalarını turizm rotalarına dönüştürmek için önemli bir adım. Yaylaların çeşitliliği ve doğal güzellikleri bu çalışmanın temelini oluşturuyor. Yaylacılık kültürünün uzun bir geçmişi olan bu bölge, yaz mevsiminde köylerde ot bulamayanların hayvanlarını yaylalara çıkardığı ve temiz doğada zaman geçirdiği bir alan olarak öne çıkıyor.
Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal’ın koordinasyonunda yürütülen çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte 33 yaylanın Yayla Koruma Turizm Bölgesi olarak ilan edilmesi hedefleniyor. Bu, bölgenin doğal güzelliklerini koruma altına almak ve turizm açısından daha çekici hale getirmek için önemli bir adım olacak.
Ayrıca, yaylacılık kültürünün yaşatılması ve geleneksel mimari evlerin korunması da bu projenin bir parçası. Bu bölgelerde kamp yapma, karavan turizmi ve doğa gözlemi gibi birçok turistik aktivite potansiyeli bulunuyor. Bu çalışmalar aynı zamanda yerel halkın kırsal ekonomiden faydalanmasına da katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak, Kastamonu Üniversitesi’nin yürüttüğü bu proje, hem doğa severlere unutulmaz deneyimler sunacak hem de bölgenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunarak Türkiye turizmine yeni bir soluk getirebilir. Bu tür çevre koruma ve turizm projeleri, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını teşvik ediyor ve kültürel mirasın korunmasına yardımcı oluyor.