Kocaeli’nin Karadeniz’e açılan kapısı Kandıra’nın deniz turizminin yanında su altı zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle dört mevsim ziyaret edilebilir bir bölge haline gelmesi amaçlanıyor.
Yaklaşık 52 bin nüfuslu Kandıra, mavi bayraklı 7 plajı ve bakir koylarıyla son yıllarda yaz sezonunda tatilcilerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. Yeşil ve mavinin buluştuğu Kandıra, ziyaretçilerine doğayla iç içe vakit geçirme imkanı sunuyor.
İlçeye gelenler, Cenevizlilerden kalma kale surları ve su sarnıçlarına ev sahipliği yapan Kefken Adası’nın yanı sıra Pembe Kayalar ve Kartal Kayalıkları gibi doğal güzellikleri de görme fırsatı buluyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi, Kandıra Kaymakamlığı ve Kandıra Belediyesi iş birliğinde yürütülecek çalışmalarla ilçede turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilerek tüm yıla yayılması hedefleniyor.
Kandıra Belediye Başkanı Adnan Turan, ilçenin su altı zenginliklerine ve turizm potansiyeline dikkati çekmek için Kerpe Deniz Yıldızları Kulübü dalış eğitmenleri ile Kartal Kayalıkları mevkisinde dalış yaptı.
“İşletmeleri, turizmi, doğası, spor ve sağlık turizmiyle bir konsept oluşacak”
Belediye Başkanı Turan, 7 mavi bayraklı plaja sahip ilçede coğrafi konumu dolayısıyla yaz sezonunun kısa olmasına rağmen ciddi yoğunlukla karşılaştıklarını söyledi.
Kandıra’nın özellikle hafta sonları, resmi ve dini bayramlarda ziyaretçi akınına uğradığını belirten Turan, ilçenin yalnızca deniz turizmiyle değil, doğası ve ekoturizmiyle de dikkati çektiğini kaydetti.
Turan, mavi bayraklı plajların sayısının artmasına yönelik çalışmalarının sürdüğünü dile getirerek, “Bizlere buraları koruyup kollamak düşüyor. Yaz sezonu normal şartlarda 3 ay gibi görülse de Karadeniz sahilinde olması dolayısıyla Kandıra’da 45 gün ila 2 ayda bitebiliyor. Bunun yanında alternatifler gerekiyor.” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle geçmişte turizm bölgesi ilan edilen alanın planlama çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Turan, şöyle devam etti: “Doğa turizmi, spor turizmi, karavan kampları, piknik alanları, bisiklet parkuru, ekoturizme yönelik tarımla yapılacak çalışmalar, yıldızlı oteller, turizm konutları, bunlarla alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Kandıra’daki turizmi ilk etapta 8-10 aya yaymamız gerekiyor. Bununla alakalı tüm çalışmalar bu boyutta devam ediyor. Bu çalışmaları 2023 yılında tamamlarsak İzmit-Kandıra yolu, Ağva-Kandıra yolu yapıldıktan sonraki kısmı hazır olacak. İşletmeleri, turizmi, doğası, spor ve sağlık turizmiyle bir konsept oluşacak. Sahillerimizin çok kalabalık olmasından yana değiliz. En azından bir bölgemizin sakin şehir niteliğinde kalmasından yanayız. Planlamamızı ona göre yapıyoruz. Seyrek’ten batı tarafına doğru sakin bir şehir, doğu tarafa doğru da zaten konutlaşmalar ilerlemiş, onların biraz daha disiplinli şekilde ilerlemesiyle alakalı planlarımız olacak.”
“Turizm bir hikaye yazma sanatıdır”
Turan, Kandıra’nın deniz turizmiyle anıldığına işaret ederek, ilçenin bu özelliğinin yanında önemli kültürel mirasa da sahip olduğunu belirtti.
Kocaeli Müze Müdürlüğünce Karadeniz’de “ilk su altı arkeoloji çalışmaları”nın Kerpe’de başlatıldığını dile getiren Turan, önemli eserlerin gün yüzüne çıkmaya başladığını, gelecekte bu eserlerin sergilenmesiyle kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılacağını kaydetti.
Turan, ilçede dalışla ilgili imkanların da bulunduğunu ifade ederek, “Su altında keşifler yapmak istiyoruz. Denizin üstü kadar altı da güzel. 80 kilometrelik sahil bandımızda birçok tarihi kale, kale kalıntıları var. 2. Dünya Savaşı’nda kullanılmış Alman denizaltısı var, batık olarak tek parça duruyor. Bunların da Kandıra’ya değer katması gerekiyor. Restore edilmesi gereken kısımların restore edilerek halka kazandırılması gerekiyor. Dalga sörfü merkezi, Uzunkum, Kefken Adası, Pembe Kayalar, Seyrek Kalesi, U23 denizaltısı, bunların hepsi üst üste konulduğunda Kandıra’ya değer katıyor. Turizm bir hikaye yazma sanatıdır. İnşallah bu doğrultuda Kandıra ile ilgili güzel bir hikaye çıkacak.” diye konuştu.