İsviçre’nin renkli yüzü olarak nitelendirilen Basel, 3 Avrupa ülkesinin kesişim noktasında bulunması ve birçok popüler turistik kente yakınlığıyla seyahat tutkunlarının gözde rotaları arasında yer alıyor.
3 Avrupa ülkesini gezme fırsatı sunuyor
Avrupa’nın tam ortasında yer alan şehir; tarihi yapı ve mekanları, müze ve galerileri, etkileyici mimari yapısı ve özgün sokaklarıyla ön plana çıkıyor. Bölgeye gelen turistler, Fransa ve Almanya’nın yakın turistik kentlerini ve mekânlarını da gezme fırsatı buluyorlar.
Basel’in en önemli sembolü: Ren Nehri
Avrupa’da birçok ülkeden geçen Ren Nehri, şehri Büyük Basel ve Küçük Basel olarak ikiye ayırıyor. Ziyaretçiler, Basel atmosferini en güzel şekilde yansıtan Ren Nehri’nin kıyısında yürüyüş yapabiliyor.
Şehrin ihtişamlı mimarisi: Basel Manastırı
“İsviçre Ulusal Miras” listesindeki Basel Manastırı, köklü tarihi ve eşsiz mimarisiyle şehrin en ünlü simge yapıları arasında yer alıyor. Gotik mimari izler taşıyan yapı, kırmızı kumtaşı duvarları ve rengarenk motifli çatı kiremitleriyle göz kamaştırıyor.
Şehrin kültür-sanat durağı: Kunstmuseum Basel
Dünyanın en eski modern sanat müzelerinden biri olan Kunstmuseum Basel (Basel Sanat Müzesi), eski sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. Tarihi 1661 yılına kadar uzanan müzede, geçmişi Orta Çağ’ın sonlarına kadar götürülebilen 300 binden fazla eser bulunuyor.
Şehrin simge yapısı: Mittlere Brücke
Basel’in simge yapılarından biri olan Mittlere Brücke (Mittlere Köprüsü), Ren Nehri’nin tam ortasında konumlanarak büyüleyici manzaralar sunuyor. Tarihi taş köprüyü ziyaret edenler, nehrin kıyısında yer alan kafelerde vakit geçirip şehrin manzarasının keyfini sürüyorlar.
Basel’in kapısı: Spalentor Kapısı
“Basel’in kapısı” olarak nitelendirilen Spalentor Kapısı, asırlardır ihtişamını koruyor. 1400 yılından kalma şehir surları içerisinde ayakta kalan 3 şehir kapısından biri olan görkemli yapı, Basel’i ziyaret edenlerin gözde rotaları arasında yer alıyor.