İstanbul’un kalbinde bir Mimar Sinan şaheseri: Süleymaniye Camii

Süleymaniye Camii, İstanbul’un tarihi yarımadasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun altın çağını simgeleyen en görkemli yapılardan biri.

Kanuni Sultan Süleyman’ın isteğiyle 1551-1558 yılları arasında inşa edilen Süleymaniye Camii, bir Mimar Sinan eseri.

Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olan cami, Klasik Osmanlı mimarisinin günümüze ulaşan en eşsiz örneklerinden de biri.

Mimar Sinan

Süleymaniye Camii’nin tarihi ve mimari özellikleri

Süleymaniye Camii, Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine inşa ediliyor. İstanbul’un silüetini oluşturan eşsiz bir Mimar Sinan eseri olan cami, her biri 3 şerefeli 75 metre yüksekliğinde 4 minareye sahip. Caminin kubbesi ise 53 metre yüksekliğinde.

Yaklaşık 3500 metrekarelik iç alana sahip olan caminin uzunluğu 59 metre, eni ise 58 met­re.

Süleymaniye Camii’nin 4 minaresi

238 pencereden ışık alan camide, kıy­metli granit ve mermer sütunlara dayanan hünkâr ve müezzin mahfili bulunmakta. Minber ve mihrabı ayrıca güzel mermer işçilikleriyle dikkat çekiyor.

Süleymaniye Camii, 53 metre yüksekliğindeki ana kubbesiyle dikkat çekiyor. Bu kubbe, Mimar Sinan’ın ustalıkla tasarladığı dört devasa sütun üzerinde yükseliyor. Sütunların her biri farklı bir bölgeden getiriliyor. İskenderiye, Baalbek ve İstanbul Kıztaşı’ndan getirilen bu sütunları Mimar Sinan dört halifeye benzetiyor.

Camide kullanılan akustik tasarım, dönemin mühendislik bilgisinin ne kadar ileri seviyede olduğunu gözler önüne seriyor. Mimar Sinan’ın döneminin çok ötesinde tasarladığı caminin her köşesinde imamın sesi eşit bir şekilde duyulabiliyor.

Ayrıca, caminin iç mekanında sade fakat zarif süslemeler, ziyaretçiler için huzurlu bir atmosfer oluşturmakta.

Mimar Sinan’ın mimari sırları

Mimar Sinan, camiyi tasarlarken temiz kalması için tüm detayları büyük bir incelikle düşünüyor. Sinan, caminin temiz kalması ve duvarlarına yanan kandillerin isinin bulaşmaması için is odası yaptırıyor.

İsin mürekkebe dönüşümü

Cümle Kapı’nın hemen üstünde bulunan ve duman toplanan is odası, yüzyıllar boyunca hat sanatçıları için de değerli bir mürekkep kaynağı haline geliyor.

Toplanan isten çok kaliteli bir siyah mürekkep elde ediliyor. Bu mürekkebin kutsiyetini artırmak için de bir devenin boynuna kese içinde mürekkep konuluyor ve Mekke’nin etrafında 7 defa tavaf ettirip geri getiriliyor. Böylece kutsal topraklar görmüş harika bir mürekkebe ulaşılıyor.  

Caminin içerisinde örümcek ve örümcek ağı oluşmasın diye de belirli köşelere deve kuşu yumurtaları yerleştiriyor. Küçük delikler açılan yumurtalardan çıkan koku sayesinde, örümceklerin gelmesi engelleniyor.

Zarif süsleme detayları

Mehmet Akif Ersoy, Mimar Sinan’ın bu eşsiz eserini şu mısraları ile anlatıyor:

“Gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen, bir Sinan, bir de Süleyman gerek.”

Süleymaniye Camii nerede ve nasıl gidilir?

Süleymaniye Camii, İstanbul’un Fatih ilçesinde, Süleymaniye Mahallesi’nde yer alıyor.

Eminönü’nden kısa bir yürüyüşle camiye ulaşabilirsiniz. Yürüyerek hem caminin etrafını keşfetmiş hem de tarihi atmosferi denemiş olursunuz.

İstanbul’un fotoğraf noktalarından biri

İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine inşa edilen Süleymaniye Camii, eşsiz manzarası ile fotoğraf tutkunlarının hem gündüz hem de akşam gözde mekanlarından biri.

Süleymaniye Camii, akşam görüntüsü
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir