İstanbul’da tarih ve sanatın kesişim noktası: Kariye Camii

İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Edirnekapı semtinde yer alan Kariye Camii, benzersiz mimarisi, freskleri ve mozaikleri ile tarih ve sanatın kesişim noktalarından biri.

İstanbul’un Edirnekapı semtinde yer alan cami, 6. yüzyıla kadar uzanan derin bir geçmişe sahip. “Kariye” ismi, Antik Yunanca’da “şehir dışı” veya “kırsal alan” anlamına gelen Khora kelimesinden türetiliyor. Yaygın olan görüşlere göre yapının eski Bizans surlarının dışında konumlanmasından dolayı bu ismin verildiği düşünülmekte.

Kariye, özellikle içinde barındırdığı mozaik ve freskleriyle dikkat çekiyor. Kariye Camii, Hristiyanlık tarihine ait sahneleri betimleyen bu sanatsal freskler ve mozaikler ile İstanbul’da Ayasofya’dan sonra en önemli ikinci yapı.

Kariye Camii’nin Camiye Dönüşümü

Doğu Roma İmparatorluğu’nda saray kilisesi ve şapel olarak kullanılan yapı, İstanbul’un fethinden sonra camiye çevriliyor.  İstanbul’un Fethinden sonra bir müddet kullanılmayan yapı, bölgede ibadet edecek mescit eksikliği yaşanması nedeniyle Sultan II. Beyazid’ın sadrazamlarından Atik Ali Paşa tarafından, 1511 yılında camiye çevriliyor.

Cami olarak ibadete açılan yapının duvarlarında bulunan mozaik ve fresklerin üzerleri 2cm kalınlığında ince bir alçı ile örtülerek kapatılıyor. Yapının orijinal haline zarar gelmeyecek şekilde bir köşesine minare ve güneydoğu köşesindeki iç kısmına bir de mihrap ekleniyor.

Yaklaşık 450 yıl cami olarak kullanılan Kariye, Bakanlar Kurulu’nun 2 Ağustos 1945’te aldığı kararla, 1945’de müzeye çevriliyor. Hem İstanbul’un tarihsel kültürü açısından hem de dünya sanat tarihi açısından önemli bir kültür mabedi olan Kariye Camii, 2024 yılında tekrar ibadete açıldı.

Mimari detayları ile eşsiz bir sanat eseri

Evliya Çelebi Seyahatname adlı eserinde Kariye Camii’den “Edirnekapı yakınında Kariye Camii: Evvelce bir sanatlı kilise imiş” şeklinde bahsetmekte.

Kariye Camii, mimari olarak Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşmakta. Dışarıdan bakıldığında taş ve tuğla duvarları ile sade bir yapı gibi görünen Kariye Camii, farklı dönemlerde geçirdiği büyük inşa ve restorasyon çalışmalarından sonra bugünkü şeklini alıyor.

Kariye Camii’nin sadece kubbesinin kasnağı orijinal halinde. Yıkılan kubbe ahşaptan yapılıyor ve üzeri alçı ile kaplanıyor. Hazırlanan plan değiştirilmiyor ve aynı biçimde korunuyor.

Kariye Camii, beş ana bölümden oluşuyor. Bunlar; dış narteks, iç narteks, parekksion, naos ve kuzey taraftaki ek yapı. İstanbul’un tarihine ve sanatsal dokusuna ışık tutan bu yapı, geçmişten günümüze ışık tutan bir başyapıt.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir