Irak’ın başkenti Bağdat’ta, ismini Osmanlıdan alan “Şahbender Kahvehanesi” 105 yıldır entelektüellerin buluşma noktası. Tavla ve diğer kahvehane oyunlarının yasak olduğu mekanda demli ve bol şekerli çay eşliğinde ülkedeki güncel konular tartışılıyor. Kraliyet dönemi Dışişleri Bakanı Musa Şahbender tarafından 1917’de inşa edilen Şahbender Kahvehanesi, kadim başkentin sahaflar sokağı olan Mutenebbi Caddesi’nde yer alıyor.
Mekan özellikle cuma günleri edebiyatçı, gazeteci, siyasetçi, sanatçı ve yabancı diplomatların uğradığı kültür ve siyaset evi konumunda. Burayı bilinen kahvehanelerden ayıran özellik ise tavla ve diğer kahvehanelerde oynanan oyunların olmaması. Kahvehaneye giren hem tarihe kısa bir yolculuk yapıyor hem entelektüel dünyayla tanışıyor. Tarihe tanıklık eden mekana Bağdatlıların yanı sıra özellikle cuma günleri ülkenin diğer kentlerinden kültürel birikimi yüksek ziyaretçiler de geliyor.
Memleket meselelerinin yoğun olarak tartışıldığı kahvehanenin duvarları, Irak’ta hüküm sürmüş siyasi liderlerin ve yabancı diplomatların fotoğraflarıyla dolu. Burada Irak’taki siyasi ve toplumsal olayları yansıtan fotoğraflara da rastlamak mümkün. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin Bağdat valilerinden bazılarının fotoğrafları da kahvehane duvarlarında asılı.Bağdat’ta görev yapan Türk diplomatlar da bu tarihi mekanın çayını içmiş ve halkla burada iletişim kurmuş.
Kahvehanenin sahibi bombalı saldırıda 4 oğlunu kaybetmişti
Irak’ın tarihi ve en eski yerlerinden olan Şahbender Kahvehanesi, 2007 yılında bombalı saldırı sonucu tahrip edilmiş ve taşıdığı tarihi miras adeta yok olma noktası gelmişti. Kahvehanenin bugünkü sahibi o saldırıda 4 oğlu ve 1 torununu aynı anda kaybetmişti. Kahvehanenin sahibi Hacı Muhammed Haşşali, “Şahbender Kahvehanesi’nin idaresini 1963 yılında devraldım. Burada tavla ile kahvehanelerde oynanan diğer oyunları yasakladık ve entelektüellerin buluşma yerine dönüştürdük. Burası ben ve her asil Bağdatlı için bir zamanlar ilmin merkezi olan Bağdat’ın köklü tarihini simgeliyor.” dedi.
Şahbender Kahvehanesi’nin Irak’taki tarihi eserler listesinde bulunduğunu vurgulayan Haşşali, mekanın Bağdat’a gelen turistlerin uğradığı tarihi yerler arasında olduğunu aktardı.
Türk diplomatlar da mekanın çayını tatmış
“Bağdat’ta görev yapan tüm ülke büyükelçileri ve özellikle Türk Büyükelçiler Şahbender’i ziyaret etmiştir.” diyen Haşşali, şunları kaydetti “Türklerin Bağdat’ta camiler ve medreseler gibi Osmanlı geçmişi ve kökleri mevcut. Haydar Hane, Sultan Ali, Ahmediye ve Muradiye Camileri gibi. Dolayısıyla Bağdat’a gelen Türk diplomatlar mekanın Osmanlı geçmişine özlem duyuyor ve buraya gelip çayımızı içiyor.”
Hacı Haşşali, kahvehanenin tüccarlar tarafından yıkılıp ticari merkez haline getirilmesi için talep ve girişimler olduğunu anlatarak, kendisinin ve Kültür Bakanlığının buna izin vermediğini vurguladı. 5 Mart 2007 tarihi, Hacı Haşşali için hiçbir zaman unutmayacağı kara bir gün. Bu günde gerçekleştirilen bombalı saldırıda 4 oğlu ve 1 torununu aynı anda kaybeden Haşşali, saldırıda toplam 68 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Saldırıda yaşamını yitiren oğullarının fotoğraflarını kahvehane duvarına asan baba Haşşali, “facia” diye nitelendirdiği saldırı sonrası tahrip edilen mekanı eski canlılığına döndürdüğünü aktardı. Haşşali, “Saldırıda kaybolan tarihi fotoğrafların yenisini zor buldum. Bir kısmını da tarihçiler getirip hediye etti.” diye konuştu.
“Buradaki fotoğraflar bizi güzel geçmişimize götürüyor”
Kahvehanede bulunan Basralı genç Muhammed Casim de “Bir kitapsever ve özellikle edebiyatçı olarak her Bağdat’a gelişimde buraya uğramayı seviyorum.” ifadelerini kullandı. Casim, iki günde iki kez kahvehaneye uğradığını dile getirerek, “Irak’ın geçmişi bugününden daha iyiydi ve her zaman geçmişe özlem duyuyoruz. Buradaki fotoğraflar da bizi güzel geçmişimize götürüyor.” dedi.