İspanya’nın Endülüs Bölgesi’nde mimarisiyle hayran bırakan şehir Granada, hem İslam hem de Yahudi dünyası için önemli bir yere sahip. Endülüs Emevi Devleti’ne uzun yıllar başkentlik yapmasının hediyesi olarak Arap mimarisinin en gözdesi eserlerini bünyesinde barındıran bu masalsı şehir, Kuzey Afrika ve Avrupa’nın kültür sentezinden meydana geliyor.
Farklı inançlara ve kültürlere ev sahipliği yapan Granada’da dünyanın en ihtişamlı saraylarını, sayısız müzeyi, katedrali ve doğa harikası parkları bir arada görebilirsiniz. Sierra Nevada Dağı eteklerine kurulmuş bu kültür mozaiği şehri gezmeye hazırsanız Granada’da gezebileceğiniz en güzel yerleri listeledik.
El Hamra Sarayı
Endülüs ve Granada denince akıllara ilk olarak muhteşem eser El Hamra Sarayı geliyor elbette. Yalnızca bu ihtişamlı mimari harikasını görmek için bile Granada’ya seyahat etmeye değer. Endülüs’ün göz bebeği El Hamra, hem şehri panorimik göre manzarası hem de şehrin siluetine kattığı manzarayla farklı atmosfer oluşturuyor.
Endülüs İslam sanatının en iyi örneklerinden biri olarak tanınan saray, Kal’atü’l-Hamrâ mimari anlayışıyla inşa edilmiştir. Bin bir gece masallarının dünyadaki yansıması gibi görünen sarayda birbiriyle bağlantılı odalar, salonlar, havuzlu ve çeşmeli avlular ile nefes kesen bahçeler bulunmaktadır.
Usta edebiyatçımız Yahya Kemal Beyatlı da İspanya’da elçilik görevi yaptığı sırada El Hamra için şu dizeleri kaleme almıştır;
“El-hamra’ya basit bir dış kapıdan giriliyor. Girerken harikulade bir mekân içine girileceğinin farkına bile varılmıyor. Girdikten sonra bir alemden başka bir aleme geçmiş, sanki bir rüyanın ortasına düşmüş gibi gözlerimi kapadım ve açtım, öylesine bir hayret içindeydim. Bu şaşkınlık daireden daireye geçtikçe arttı. Nazar değmemiş bir beyazlık içinde, sülüs bir yazı sarmaşığı gülümseyen bir güzellikle bütün duvarları sarmış; nakışın ve oymanın hudutsuz oyunları, tavanların derinliklerine kadar her tarafı örtmüş, ama her taraf yine de bembeyaz görünüyor.”
Granada Katedrali
Endülüs’ün İslam mimarisi şaheserinden İspanya Rönesansı’ın en güzel örneklerinden birine geçiyor ve Granada Katedrali’ne göz atıyoruz. 1500’lü yılların başlarında yapımına başlanan katedral, Kraliçe 1. Isabella ve Kral Ferdinand’a ithaf edilmiştir. İspanya’da inşa edilen ilk Rönesans kilisesi ve dünyanın dördüncü büyük kilisesi özelliklerini taşıyan katedralde gotik, barok tasarımlara da yer verilmiştir.
Granada Katedrali, İspanya kral ve kraliçe naaşlarının bulunduğu yapı olarak ülkede önemli bir yere sahiptir.
Granada Ulu Cami
İspanya’da ezanın minareden yüksek sesle okunabildiği tek cami olan Granada Ulu Cami, Granada’nın en fazla turist çeken noktalarından biridir. 2003 yılında bölgenin yerel Müslüman topluluğu tarafından inşaa ettirilmiştir.
Granada Ulu Camii’nin mimarisinde geleneksel İslam motifleri kullanılmış, çevresinde bahçe ve İslami Araştırmalar Merkezi kurulmuştur.
Albaicin
El Hamra Sarayı’nın karşısında yer alan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’yle korunan Albaicin, bir zamanlar Müslümanların yaşadığı renkli bir mahalle. Beyaz badanalı evleri ve dar sokaklarıyla halkın mütevazılığı ön plana çıkarken bu mağrur mahalle, El Hamra’dan sultanların gözetimi altındaymış.
Meyve ağaçlı Carmanes evleri arasında sokaklarda kaybolmak Albaicin’de yapabileceğiniz en iyi aktivitelerden. Mahallede kiliselerle beraber bir de cami ve hamam da vardır. Yarısı cami yarısı Arap Hamamı olarak kullanılan yapıyı da görmeden geçmeyin.
Hammam Al Andalus
Mağriplilerin hamam kültürünün yaşatılmaya devam edildiği Hammam Al Andalus, otantik Arap hamamlarının yenilenmiş yüzüyle sizi karşılıyor. El Hamra Sarayı eteklerindeki bu hamam, eski bir hamamın kalıntılarının tamamen yenilenmesiyle kullanıma açılmıştır.
Hamamda klasik İslam mimarisi tarzında zarif kemerler ve sütunlar, göz alıcı el işleri ön plana çıkıyor. İspanya’nın en turistik noktalarından biri olan hamamı ziyaret ederken tüm yorgunluğunuzu sıcacık yüzme havuzlarında atabilirsiniz.
1 yorum