Sonbaharın belki de en sevdiğimiz yönü, pencere önünde renk değiştiren doğa karşısında okunan kitaplar olabilir. Yazın bitişiyle birlikte gelen hafif soğuk hava, adeta bi’ renk cümbüşü olan yapraklar ve ağaçlar, yağmurdan sonra hepimizi mest eden toprak kokusu, sıcacık kahveler veya çaylar, yumuşacık battaniyeler ve bütün bunların yanı sıra bizi başka dünyalara götüren kitaplar. Muhteşem bi’ tablo çizdiğimizin farkındayız ama sonbahar tam da bu demek değil mi?
Kendisini halk sanatçısı olarak tanımlayan Brooklyn Swenson, nostaljik olan her şeyin kendi sanatının bir parçası olarak görüyor. Elbette ki bu kartpostallık sonbahar manzaraları da hayatın bi’ parçası olarak gördüğünden dolayı eserlerinin konusu haline getiriyor. Sulu boya, akrilik ve guaj boya çalışmalarının yanı sıra dijital ortamlarda da çalışmalarını sürdüren @brooklynswenson sonbaharın bütün simgelerini sanatseverlerle buluşturuyor.