Karadeniz’in kıyısında, tarihi ve doğal güzellikleriyle adeta cennetten bir köşe olan Sinop, sizi eşsiz bir yolculuğa davet ediyor. Sıcak insanları, göz alıcı doğası ve köklü mutfak kültürünün yanında, her yönüyle keşfedilmeyi bekleyen bir şehir.
Doğanın Sinop’taki sesi: Deniz, yeşil ve huzur
Sinop, sahil şeridi boyunca uzanan masmavi denizi, yemyeşil ormanları ve huzur veren atmosferiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Şehirde gezilecek ilk yerlerden biri, Türkiye’nin en kuzey noktası olan İnceburun Feneri.
Burada denizin ve rüzgarın şarkısını dinleyerek doğayla iç içe saatler geçirebilirsiniz. Sinop’un gizemli mağaralarından Akliman ve Hamsilos Koyu, adeta Karadeniz’in birer incisi. Hamsilos, dünyanın tek doğal fiyordu olmasıyla bilinir, dingin sularında kano yapabilir ya da kuş sesleri eşliğinde yürüyüşe çıkabilirsiniz.
Doğaseverler için bir diğer kaçırılmaması gereken adres, Erfelek Tatlıca Şelaleleri. Burada, basamaklar halinde akan şelalelerin büyüleyici sesi ve tertemiz havası eşliğinde serin bir mola verebilir, bolca fotoğraf çekebilirsiniz. Yılın dört mevsimi başka güzel olan bu doğal alanlar, Sinop’un doğasının çeşitliliğini gözler önüne seriyor.
Sinop mutfak kültürü: Geleneksel lezzetlerin tadına varın
Sinop mutfağı, Karadeniz’in geleneksel tatlarını ve yöresel dokusunu hissettiren özel lezzetlerle dolu. Karadeniz’in olmazsa olmazlarından biri balık; özellikle taze avlanan hamsi ve mezgit, yerel halkın sofrasında sıkça yer alır. Ancak Sinop’un mutfak kültüründe yerel tatların etkisi çok daha geniş bir yelpazeye yayılır.
Sinop mantısı, diğer mantılardan farklı olarak yoğurtla değil, cevizli sos ile servis edilir. Küçük, çıtır parçalar halinde hazırlanan mantılar; ceviz, tereyağı ve baharatlarla birleşerek damakta unutulmaz bir lezzet bırakır. Bu lezzeti tatmadan Sinop’tan dönmek büyük bir kayıp olur.
Şehirde tadılması gereken bir diğer yöresel tat ise nokul. Üzüm, ceviz veya kıymalı iç malzeme ile hazırlanan börek, çay saatlerinin vazgeçilmezi.
Sinop’un yerel pazarlarını gezerek taze ekmekler, çeşitli peynirler ve tarhana gibi el emeği ürünleri keşfetmek de sizi adeta geçmiş zamanların huzurlu atmosferine götürecektir.
Tarihi dokusuyla Sinop
Sinop, doğası ve mutfağının yanı sıra tarihî yapılarıyla da öne çıkıyor. Sinop Kalesi, şehrin en eski yapılarından biri olarak tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış.
Sinop Tarihi Cezaevi ise edebiyat ve sanat tarihinde önemli bir yere sahip. Günümüzde müze olarak hizmet veren bu tarihi mekânda, taş duvarlar arasında dolaşırken hem hüzün hem de tarihin derin izlerini hissetmek mümkün.
Sinop, huzuru ve lezzeti bir arada sunan nadir şehirlerden biri. Doğal güzellikleriyle mest olup mutfak lezzetleriyle damağınızı şenlendireceğiniz bu Kuzey Karadeniz şehrine mutlaka uğrayın.
