Mardin’in merkez Artuklu ilçesindeki Abdülkadir Paşa Konağı gastronomi merkezine dönüştürülerek yöresel lezzetlerin tanıtımı ve tadımı yapılacak.
Mezopotamya ve Anadolu mutfağının harmanlandığı, zengin mutfak kültürüne sahip Mardin, hayranlık uyandıran tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra gastronomi alanındaki lezzetleriyle de adından söz ettirmek istiyor.
Bu kapsamda Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından Teker Mahallesi 47. Sokak’ta atıl durumda bulunan Abdülkadir Paşa Konağı gastronomi merkezine dönüştürülecek.
İhalesi 5,5 milyon liraya yapılan, yıl içinde tamamlanarak hizmete açılması beklenen tarihi konakta geçen yıl tescil edilen kaburga dolması, ikbebet, kibe, irok ve sembusek gibi yemeklerin yanı sıra unutulmaya yüz tutan zingil, kıtkat, kıdre, dobo, hıllaviye, alluciye gibi çok sayıda lezzet de araştırılıp, hazırlanarak, gelecek kuşaklara aktarılacak.
Bu sayede Mardin’in lezzetleriyle ülkede ve dünyada gastronomi alanında tanınırlığının artırılması, gastronomi turizminden de pay alması hedefleniyor.
“BURASI ASLINDA BİR YEMEK OKULU OLACAK”
Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Murat Süzen ve uzmanlar ile tarihi konakta incelemelerde bulundu.
İncelemenin ardından çalışmalarla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Demirtaş, 1900’lü yıllarda inşa edilen tarihi konağın, gastronomi merkezine dönüştürülmesi için ihalesini yaptıklarını belirtti.
Demirtaş, 16 odası bulunan 900 metrekarelik tarihi mekanda kısa sürede restorasyon çalışmalarına başlanacağını ifade ederek, “Bu gastronomi merkezinde hem yöremizin geçmişteki yemeklerini ortaya çıkaracağız hem de mevcut yemeklerimizin sunumunu yapacağız. Mardin çok ciddi anlamda geçmişi olan çok kültürlü bir kent. 8 bin yıllık bu kentin çok güzel bir kültürü var. Bu kültürü geçmişe giderek ortaya çıkaracağız.” dedi.
Üniversite ile bir proje hazırladıklarını, bu projeyi uygulayacaklarını aktaran Demirtaş, 8 ayda gastronomi merkezini tamamlayıp, vatandaşların hizmetine sunmayı planladıklarını bildirdi.
Mardin’e özgü yöresel lezzetler kaburga dolması, ikbebet, kibe, sembusek ve badem şekerinin coğrafi işaret aldığını hatırlatan Demirtaş, bundan sonra geçmişe yönelik lezzetleri de tescillendirerek kente kazandırmayı hedeflediklerini dile getirdi.
“Mutfaklarımızda yemeklerimizi yapacağız, gelen misafirlerimize burada sunum yapacağız. Burası aslında bir yemek okulu olacak. Yani gastronomi merkezi okulu olacak” diyen Demirtaş, bu mekanın fiilen bir yemekhane olacağını vurguladı.
“TURİZM DESTİNASYONUNDA YENİ BİR ALAN”
Aynı zamanda gastronomi merkezi ile tarihi Ulu Cami ve Mort Şmuni Kilisesi arasında bir rota oluşturacaklarını anlatan Demirtaş, turizm destinasyonunda yeni bir alan ortaya çıkarmak istediklerini ifade etti.
Demirtaş, yeni turizm destinasyonlarıyla turistlerin kenti daha fazla gezebileceklerine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yemek çok önemli turizm açısından. Turistlerle yapılan bir ankette ‘Gittiğiniz bir kenti niye tercih edersiniz?’ dedikleri zaman yüzde 70’i ‘yemek lezzetleri’ diyor. Mardin’in bu kültürünü, bu yemek lezzetini inşallah gastronomi merkezi ile çok güzel bir şekilde ortaya koyacağız.”
