Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde bulunan ve 1994 yılında 612 sayılı Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan Otlukbeli Gölü, turizme kazandırılıyor.
2021 Yılı Sektörel Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Altyapı Programı-2 çerçevesinde onaylanan ve Otlukbeli Merkez Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından uygulanan “Siz Hiç Kırmızı Göl Gördünüz mü?” projesiyle dünyanın tek traverten set gölü olan Otlukbeli Gölü turizme kazandırılıyor.
Erzincan İl Genel Meclis Başkan Yardımcısı Recep Gündüz’ün özellikle üzerinde durduğu projeyle Otlukbeli’nin mevcut turizm altyapı ve üstyapısının iyileştirilmesi, yerel turizm değerlerinin tanıtılmasıyla bölgedeki hizmet çeşitliliği ve turizm potansiyelinin arttırılması hedefleniyor.
KUDAKA’nın desteklediği projeyle, bölgede turizm üstyapı çalışmalarının tamamlanması, proje alanında çevre düzenlemesi yapılması, Otlukbeli’nin turizm değerlerine yönelik tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesi planlanıyor.
Travertenli Otlukbeli Gölü, 1994 yılında 612 sayılı Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştı.
Dünyadaki tek traverten set gölü olan Otlukbeli Kırmızı Göl, oluşumu bakımından hiçbir göle benzemeyen ve senede yüzlerce turistin uğrak noktası olan bir turizm alanı. Otlukbeli Gölü’nün tahribattan kurtarılıp turizme kazandırılması, Otlukbeli savaş alanının düzenlemesi, ilçede bulunan doğal güzelliklerin, tarihi ve kültürel zenginliklerin turizme hizmet edecek seviyeye getirilmesi projenin ana amaçları arasında yer almakta.
Sona doğru gelinen projenin tamamlanmasıyla turizm değerlerinin etkin bir şekilde tanıtılması, sektörde kaynak verimliliğinin sağlanması, insan kaynağının geliştirilmesi, istihdamın arttırılması, ilçenin yaşanabilirlik ve sosyal gelişmişlik düzeyinin arttırılarak yıllardır süren göçün önüne geçilmesi öngörülmekte.
MİNAREL AÇISINDAN ZENGİN
Kapladığı alan açısından “küçük” olarak nitelendirilen bu göl, taşıdığı özellikler bakımından oldukça büyüktür. Göl içerisine hem maden suları ve kükürtlü sular hem de dere tarafından beslenen tatlı sular karışıyor. Göldeki maden sularının romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, kırık çıkık rahatsızlıklarında ve kadın hastalıklarının tedavisinde fayda sağladığı söyleniyor.