İran’ın başkenti Tahran’daki tarihi Büyük Pazar’da bulunan “dünyanın en küçük çayevi” yerli ve yabancı turistler ile çarşı esnafından ilgi görüyor. İran’ın Ulusal Kültürel Miras Listesi’nde de yer alan 104 yıllık çayevi kurulduğu günden beri aynı yerde müşterilerine hizmet veriyor.
İran’ı anlatan gezi kitaplarında da ismi geçen 2 metrekarelik çayevini 80 yıldır Mebhutiyan ailesi işletiyor. Yaklaşık 15 yıldır çayevini işleten Kazım Derviş, daha önce reklam şirketinde çalıştığını, babasıyla birlikte işlettiği mekanı babasının ölmesi üzerine 5 yıldır da yalnız işlettiğini söyledi.
Derviş, reklam şirketinde çalıştığı zamanlarda da her fırsat bulduğunda babasına yardıma geldiğini belirtti.
Babası Hacı Ali Mebhutiyan’ın irfana duyduğu ilgiden dolayı “Mebhutiyan” olan soyadının yerine “Derviş” soyadını kullandığını söyleyen Kazım Derviş, bu nedenle çayevinin adının Hacı Ali Derviş Kahvehanesi olduğunu ifade etti.
Hacı Kazım Derviş, tebessümü ve müşterilerine gösterdiği ilgiden dolayı çevresinde çok seviliyor. Derviş, çayevine gelen genç çiftlere üzerinde “aşk” yazılı inciyi verip bunu eşlerine vermelerini istiyor ve onlara muhabbet çayı anlamına gelen “Çay-ı Mehrebani”yi ikram ediyor.
104 yıldır hizmet veriyor
Hiç evlenmemiş birinin aşka bu kadar önem vermesi bazı müşterilerce takdir edilirken bazı müşterilerce de garip karşılanıyor. Müşterilerine çay ikram eden ve sürekli hareket halinde olan 64 yaşındaki Kazım Derviş, dağcılık sporuyla ilgilendiğini, yaşı ilerlemiş olmasına rağmen bu yüzden genç ve dinamik olduğunu söylüyor.
Derviş, 1918 yılında açılmış olan 104 yaşındaki çayevinin İran Kültür Mirası Listesi’nde yer aldığını, 80 yıldır da ailesi tarafından işletildiğini belirtti. Çay içmeye gelen yerli ve yabancı turistlere üzerinde Farsça ve İngilizce “Hacı Ali Derviş Kahvehanesi” yazılı sembolik parayı hediye ettiğini söyleyen Derviş, bazı müşterilerin çay içtikten sonra para üstünü almadığını, kalan parayı bir kutuda topladığını söyledi.
Derviş topladığı bu parayı “kimsesiz ve ihtiyaç sahibi çocuklara ve evsiz kadınlara” harcadığını ifade etti.
İran ile ilgili gezi kitaplarında da çay evinin isminin “dünyanın en küçük çayevi” olarak geçtiğini söyleyen Derviş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi de para için değil burayı sevdiğimden işimi devam ettiriyorum. Müşterilerimize safran, kakule, tarçın, nane, sade ve gül suyu çaylarının yanı sıra Türk kahvesi ikram ediyoruz. Çay 15 bin tümen (yaklaşık 8 lira) ama parası olmayana 500 tümene kadar fiyat düşürüyorum”
Turistlerin ilgi odağı
Turist rehberliği yapan Mehrdad Saidi, Tahran’a gelen turistlere buradan söz ettiklerinde mutlaka görmek ve çay içmek istediklerini, şimdi de çay içmek için misafirleriyle burada olduklarını söyledi.
Roman Sultanov, İran’ı gezmek için Rusya’dan geldiğini belirterek, “Dünyanın en küçük çay evinin Tahran Büyük Pazarında yer alması bize ilginç geldi. Rehberimiz bize burayı anlatınca gelip en küçük çay evinin çayını denemek istedik.” diye konuştu.
En lezzetli çayı burada içeceğine inandığını belirten Sultanov, hem Tahran Pazarının ortamının he de insanların sıcak kanlılığı ve samimiyetinin ilgisini çektiğini ifade etti. Ziyaretçilerden Fatma Hasanlu ise burayı sosyal medyadan gördüğünü ifade ederek, “İlgimi çekti ve buraya gelmek istedim. Kız kardeşlerimle gelip burayı bulduk. Çok hoşuma gitti. Burada lezzetli çaylar var. Çok güzel karşıladı bizi. Aşk yazılı inci hediye etti.” dedi.
Hasanlu, bundan sonra pazara her geldiğinde buraya uğramayı düşündüğünü sözlerine ekledi.