Bayburt binlerce yıllık kültürel dokusu, el değmemiş doğası ve köklü tarihi ile sizlere mükemmel bir gezi rotası sunuyor. Bayburt hem Doğu Anadolu’nun hem de Karadeniz’in güzelliklerini topraklarında bir araya getirerek bambaşka görsel şölen ortaya çıkartıyor.
Tarihi çok eskilere dayanan Bayburt, geziniz sırasında sizi alıp geçmişin eteklerine bırakacak. İpek Yolu üzerinde bulunmasından dolayı birçok kültürü toraklarında misafir eden Bayburt ilimiz, kültürel çeşitliliği bakımından dikkatleri üzerine çekmektedir. Bahar aylarında cıvıl cıvıl olan Bayburt’u gezmeye kentin simgesi olan Bayburt Kalesi ile başlıyoruz.
Bayburt Kalesi
Yalçın kayaların üzerinde tüm görkemiyle konumlanmış Bayburt Kalesi, Karadeniz’i Basra körfezine bağlayan önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır. Kale Türk hakimyetine geçmeden önce Roma, Ermeni, Bizans, Arap ve Kommenos hakimiyetlerinde kalmıştır. Kale halk arasında “Çinimaçin” kalesi olarak da geçmektedir. Eskiden üzerinde mor ve yeşil renkli firuze çiniler bulunan Bayburt Kalesi‘nin yaşanan savaşlar ve tahribatlar sonrası bu özelliği kaybolmuştur. Bayburt’u ayaklarınızın altına serecek olan Bayburt Kalesine mutlaka gitmelisiniz.
Kenan Yavuz Etnoğrafya Müzesi
Kenan Yavuz Etnografya müzesi geleneksel köy evleri, değirmenler, amfi, konak, tiyatro, sinema salonu, kütüphane, yöresel mutfak atölyesi, köy kahvesi, kırsal yaşamın izlerini barındıran bir yöresel kültür kompleksi biçimindedir. Müzeyi gezerken Bayburt halkının hayatına yakından şahit olacaksınız. Etnoğrafya Müzesi, 2021 yılında Avrupa Konseyi’nin ve Avrupa Müze Forumu (EMF) ortaklaşa düzenlediği EMYA (Europen Museum of the Year Award) SILLETTO büyük ödülüne layık görülmüştür.
Baksı Müzesi
Baksı Müzesi, Bayburt merkeze 45 kilometre mesafede bulunan, çağdaş ve geleneksel el sanatı eserlerini aynı çatı altında buluşturuyor. Baksı Müzesi, Sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın, sanatın büyük şehirlere sıkıştığı düşüncesiyle 2010 yılında eski adı “Baksı” olan Bayraktar köyünde kurulmuştur. Müze,2014 yılında Avrupa Konseyi Müze Ödülü’ne, 2018 yılında ise Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Özel Ödülleri kapsamında Kültür ve Sanat Kurumu dalında ödül almıştır. Sanatla iç içe bir Bayburt gezisi için Baksı Müzesini mutlaka ziyaret edin.
Dede Korkut Kümbeti
9. yy ortalarında yapıldığı söylenen kümbet Boyları farklı kesme taşların üst üste konulması ile oluşan Bayburt’a özel bir mimari eserdir. Halk arasında “Ali Baba” veya “ Korkut Ata” Kümbeti diye anılan Dede Korkut Kümbeti, 1994 yılında restore edilmiştir. Türbe Temmuz ayının 3. haftasında Dede Korkut adına düzenlenen şölenlere ev sahipliliği etmektedir.
Aydıntepe Yer Altı Şehri
hiçbir yapı malzemesi kullanılmadan ana kayanın oyulmasıyla oluşmuş iç içe odalardan meydana gelmektedir. Galerilerde dikkat çeken en önemli özellik aydınlatma sistemi için konik biçiminde açılan deliklerin bulunmasıdır. Diğer galeri oluşumlarından farklı olan Aydıntepe Yer Altı Şehri için iki farklı görüş bulunmaktadır. ilki yer altı şehrinin “Halde” şehrine ait olduğu kanısıdır, ikincisi ise Romalılar tarafından kovulan ilk Hıristiyanların bu mağaraya sığınarak burayı sığınak olarak kullandıkları görüşüdür. Hakkında hala net bir sonuca varılamayan Aydıntepe Yer Altı Şehri çalışmaları devam etmektedir.
Çoruh Nehri
Dünyadaki diğer nehirlerin arasında en hızlı ve derin akanlardan biri Çoruh Nehri’dir. 4 parkurdan oluşan Çoruh Nehri’nde özellikle Bayburt-Yusufeli-Oltu arasında uluslararası yarışlar düzenlenmektedir. 1993 yılında Dünya Rafting Şampiyonası’na ev sahipliği yapan Çoruh Nehri, macera dolu bir rafting, kano ve nehir kayağı ile Bayburt gezinizi reklendirebilirsiniz.
Çımağıl Mağarası
Şehre 35 km uzaklıkta olan Çımağıl mağarası, su birikintileri, sarkıtları, dikitleri, mağara incileri, mağara çiçekleri, kendinden desenli duvarlar, traverten basamakları ve doğal güzelliği ile Bayburt’un görülmeye değer mağaralarındandır. Özellikle sarkıtların farklı renklerle olması mağaraya ayrı bir güzellik katmaktadır.
Helva Köyü Buz Mağarası
Eskilerin depo olarak kullandığı Helva Köyü Buz Mağarası turizme kazandırılarak birçok insanı ilginç oluşumuyla hayran bırakmıştır. Mağaranın içinde buzdan sarkıt ve dikitler bulunmaktadır. Merkeze 33 km uzaklıkta olan bu mağarayı Bayburt’a gittiğinizde mutlaka ziyaret edin deriz.
Sırakayalar Şelalesi
Bayburt’a hangi mevsimde giderseniz gidin Sırakayalar Şelalesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Yazın cıvıl cıvıl yeşilliği, baharda doğanın büründüğü binlerce renklerle, kışın da beyaz gelinliği ile muhteşem bir görüntü sizleri karşılayacak. Yazın gittiğinizde şelalenin çevresinde piknik yapabilir güzel anılar biriktirebilirsiniz.
Kop Dağı Kayak Merkezi
Kış turizminde de önemli bir yer edinen Bayburt, Erzurum’la kesiştiği noktada yer alan Kop Dağı Kayak Merkezi ile kış tatili için tercih edilmektedir. 3000 metrelik rakımıyla, oldukça yüksek bir parkura sahip olan Kop Dağı Kayak Merkezi kar sörfünden, teleferiğe kadar pek çok eğlenceli aktiviteyi içinde barındırmaktadır.
Aydıntepe Yaylası
Doğanın eşsiz güzelliği içinde huzur bulacağınız Aydıntepe Yaylası Bayburt gezinizde ciğerlerinizin bayram edeceği en güzel duraklardan biridir. Ovanın tam ortasından akan nehrin kenarında güzel bir piknik yapabilir ve her yıl Temmuz ayında düzenlenen yayla şenliklerine denk gelirseniz gezinizi muhteşem bir eğlenceyle taçlandırabilirsiniz.
1 yorum
Can Bayburt 🙂 Elinize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş. Karadeniz turunuzun bir parçası olması gereken muhteşem bir bölge.