Datça gezi rehberi: Şehrin tarihinde mavi bir yolculuk!

Muğla’nın önemli turizm noktalarından Datça Yarımadası, tarihi rotaları ve mavi koylarıyla yılın dört mevsiminde keşfedilmeyi bekliyor.

Akdeniz ile Ege Denizi’nin kesişme noktasında bulunan ilçe, yerelden evrensele uzanan kültür ve sanat iklimiyle ziyaretçilerini ağırlıyor.

Kültür, sanat ve spor bir arada

Kültür ve sanatın yanı sıra Datça, deniz altı yaşamı açısından da oldukça zengin. İlçede bulunan dalış merkezleri aracılığı ile koylarda deniz altındaki doğal yaşam görülebiliyor.

Datça’nın tarihi durakları

Knidos Antik Kenti

Datça’ya 33 kilometre uzaklıkta bulunan 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti, yarımadanın en uç noktasında, Akdeniz ve Ege’nin birleştiği Tekir Burnu’nda, antik dünyanın en önemli metropollerinden birisi.

Ziyaretçilerine uzun bir gezi parkuru sunan kentte, Yuvarlak Tapınak, Dionysos Stoası ve Tapınağı, Apollon Tapınağı, Bolukrates Çeşmesi ve yaklaşık 5 bin kişi kapasiteli küçük tiyatro başlıca görülecek kalıntılar arasında bulunuyor.

Mehmet Ali Ağa Konağı

Datça’nın görülebilecek ilginç yapılarından birisi de aslına uygun restore edilen iki asırlık Mehmet Ali Ağa Konağı. Yöre halkının “Kocaev” diye adlandırdığı 200 yıllık kültür mirası ahşap konak, bölgedeki en eski mimari örneklerden biri olma özelliği taşıyor.

Datça mutfağı

Türkiye’nin en güzel ve lezzetli bademi Datça’da yetişiyor. Nurlu, ak, Kababağ, Dedebağ, sıra ve dişli gibi çeşitleri olan Datça bademinin en kalitelisi Nurlu, kabuk yapısından dolayı en kolay tüketileni ise dişli badem olarak gösteriliyor.

Ocak ayının ortalarında erkenci badem ağaçları çiçek açarken, şubat ayı ortalarında ilk meyvelerini vermeye başlıyor. Bademlerin ağaçlarda çiçeklenmesiyle birlikte tüm Datça, ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Bu kapsamda Datça’da “Badem Çiçeği Festivali” düzenleniyor.

1 yorum
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir