Uluslararası ve iç hukuka göre özel kurum statüsünde bulunan havalimanlarının yetki ve bağlı olduğu mevzuat yargı tarafından anlaşılamadı. Hakimlere ‘Özel Aranmama’ kararı veren yargı havalimanlarını bakanlık yetkisinden çıkarmaya çalışıyor.
Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, Sayıştay özlük haklarını genişletmek, mesleki statü oluşturmak için yargı gücü eliyle tepki çeken bir karara daha imza attı.
DANIŞTAY 10. DAİRESİ HAVALİMANLARINI ADLİYE ZANNETTİ
Danıştay tarafından verilen karara göre hakimler artık havalimanı girişlerinde aranmayacak. Havalimanlarının adliye binasıyla eşdeğer gören Danıştay dairesi havalimanlarının güvenlik protokollerini, uluslararası uçuş kurallarını yok saydı.
Danıştay tarafından verilen kararla yargının kendine statü oluşturmak için yetkisini kötüye kullanıp kullanmadığı tartışmalarını da beraberinde getirdi.
DANIŞTAY HAVALİMANI ULAŞIMINDA DA YETKİ SORUNUNU ÇÖZEMEDİ
Türkiye’de hukuk kurallarının mahkemelerin uygulaması gereken kurallar olduğu yargı mensupları tarafından hep unutulmakta ve yargı eliyle vatandaş ve iş dünyası mağdur edilebilmekte.
Yargı teşkilatı yıllardır havalimanı taşımacılıklarında yaşanan ulaşım sorununu da istediği gibi yorumlayarak devre ve döneme göre verdiği kararlarla hukuk kurallarını yok saymakta.
BAKALNLIĞIN YETKİSİNİ YOK SAYMAYA ÇALIŞTI
Havalimanlarında ulaşım yetkisinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında olduğuna dair Sivil Havacılık Kanunu bulunmasına rağmen Danıştay, bakanlığın özel kanundan gelen yetkisini de yok saymaya çalıştı.
Danıştay havalimanlarının Belediyelerce yönetilmesi için ulaşım alanında da yetki aşımı yapmaya devam etmekte. Danıştay mücavir alanları ve yetki sınırları belirlenmiş Belediyelerin yetkisini genişletmek için Sivil Havacılık Kanunu yok saymakta belediyelere özel karar vermekte.
Danıştay’ın yetki aşımı yaparak verdiği bu kararın devamı halinde ileride farklı ve büyük sorunların ortaya çıkabileceğine de işaret edildi. Bu tarz kararların devamı halinde akıllara şu sorular geliyor; Bir gün Meclisin yetkisini de belediyelere bağlamak istenebilir…, Silahlı Kuvvetlerin başına Belediye başkanı koymak istenebilir ya da vali yerine kendisi atamayı isteyebilir…
ULAŞIMDAKİ SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Danıştay’ın kavramları ve kanunları oturtmadan verdiği kararlar neticesinde ulaşımla ilgili sorunlar yıllardır sorun olmaya devam etmekte.
BELEDİYELER DE HAKİMLER DE SİVİL HAVACILIK KANUNUNDAN ÜSTÜN DEĞİLDİR
Sivil Havacılık Kanuna göre havalimanlarında güvenlik, ulaşım, lojistik, düzenleme ve denetleme başta olmak üzere tüm yetki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığındadır. Bakanlığın yetkisini devrettiği ölçüde havalimanı işletmecisi ve ilgili otoriteler de yetkilidir. Havalimanlarındaki güvenlik protokolleri ve ihtiyaçlar göz önüne alınmadan Danıştay tarafından Belediye Cumhuriyeti yaratılması kanunların yok sayılması, hukuk düzeninin ortadan kaldırılması sonucunu doğurmaktadır.
Danıştay’ın bir sonraki kararında Havalimanı yönetimini ilçe belediyesine vereceği, büyükşehir belediyesine de limandan yer tahsis edeceği sonsuz karar verme yetkisi ve yetki aşımı hukuk düzenince korunmamalıdır. Danıştay’ın kanunlar çerçevesinde karar vermesi için Danıştay’ın da yetkisinin belirlenmesi gerekmektedir.
HAVALİMANLARI ŞEHİRLERİN YETKİ SINIRLARI DIŞINDA OLUŞTURULMUŞ ÖZEL ALANLARDIR
Havalimanları özel kanunların verdiği yetkiyle kurulmuş sınırları Belediye sınırlarının dışında olan özerk yapılardır. Havalimanı sınırı olarak belirlenen alandan itibaren Belediyelerin yetkisi tamamen sona ermektedir.
Bakanlıktan yetki alınmayan hiçbir konuda Belediyelerin yetkisi bulunmamaktadır. Belediyelerin şehir içinde sahip olduğu yetkinin sadece kendi yönetiminde olan alanlarla ilgili olduğu, Belediyelerin sınırsız ve süper güç anlamına gelecek yönetim yetkisinin bulunmadığı mevzuattan görülmesine rağmen Danıştay havalimanlarında Bakanlığın yetkisini anlayamamıştır.