Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, alanında uzman birçok değerli ismi bir araya getiren organizasyona katılmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Son yıllarda turizm trendlerinde büyük bir değişim yaşandığını dile getiren Ersoy, “Geçmiş dönemlerdeki turizm algısıyla bugünkü turizm anlayışı arasında büyük farklar oluştuğunu görüyoruz. Bu açıdan bizler de uluslararası trendleri çok yakından takip ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada şunu çok açık bir şekilde söyleyebiliriz, dünyada yeni turizm perspektifini en iyi analiz eden ve bu yeni anlayışa uygun bir altyapı geliştirmeye çalışan ülkelerden biri Türkiye’dir.” dedi.
Bakanlık olarak geliştirdikleri yeni vizyonla turizmi bir bütün olarak değerlendirdiklerini, sahip olunan potansiyeli en doğru ve etkili şekilde kullanmak adına gereken adımları attıklarını vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
“Tüm bu çalışmalar sayesinde bugün Türkiye olarak dünya turizm sıralamasında ilk 5’in içinde yer almaya başladık. Bu başarıyı yakalamak, dünya turizminin en güçlü ülkelerinin önüne geçmek, onları geride bırakmak elbette kolay olmadı. Ama biz ülkemizi turizmde dünyanın süper ligine yükseltmek ve oradaki yerini, daima yükselen bir grafikle kalıcı hale getirmek için çok çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. Bu süreçte üzerinde en fazla durduğumuz başlıkların biri de hiç şüphesiz gastronomi alanı oldu. Gastronomiyle turizm arasında son yıllarda daha da güçlenen bağ sayesinde gastronomi dünyasının temsilcileri, turizm pazarının gerçek aktörleri arasında yer almakta, turizmin gelişmesine büyük katkılar sağlamaktadır.”
“Türkiye’nin zengin bir gastronomi geçmişi var”
Bakan Ersoy, turizm hareketlerinde gastronominin belirleyiciliğinin arttığını vurgulayarak, “Bir ülkeye yapılacak seyahatte o ülkenin mutfak kültürünün, yaratıcı mutfak sanatının ne denli etkili olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Türkiye olarak bizim de çok zengin bir gastronomi geçmişimiz var ama bu zenginliğin uluslararası prestije sahip kurumlarca tescil edilmesi, apayrı bir önem arz ediyor.” değerlendirmesini yaptı.
Bu hedef doğrultusunda 6 yılda yapılması planlananları 2 yılda tamamladıklarının altını çizen Ersoy, 2022’de İstanbul’un, ardından da İzmir ve Bodrum’un Michelin Rehberi’ne girmesine öncülük ettiklerini dile getirdi.
Gerçekleştirilen çalışmalar ve tanıtım faaliyetleri sayesinde İstanbul, İzmir ve Bodrum gibi destinasyonların birer “Gastrocity” olarak öne çıktığının Ersoy, “Ülkemizin turizm geliri 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 12 artarak yaklaşık 56 milyar dolar oldu. Toplam gelir içerisindeki yeme-içme harcaması ise yüzde 19 oranında artış gösterdi. Bu açıdan ülkemizin mutfak kültürü, gastronomi turizmi açısından bizlere büyük bir avantaj sağlıyor. Bu avantajı doğru bir şekilde kullanmak, zengin yeme-içme kültürünün dünyaya tanıtılması noktasında birlikte çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Bakan Ersoy, “Türk Mutfağı hem ekolojik hem de kültürel bağlamda sürdürülebilir bir mutfaktır. Hiçbir şey gereksiz yere harcanmaz. Türk mutfağı kırsaldan saraya uzanan, ilk başlangıç noktasındaki yaratıcılığını hiçbir zaman kaybetmeden, yeni dokunuşlarla zenginleşen çok kültürlü yapıyla toplumun etnik yapısını da aynı potada birleştiren hoşgörülü bir sentez mutfağıdır. Bu farklılığın ve zenginliğin dünyaya doğru şekilde aktarılması adına 10 yıldan beri New York’tan Dubai’ye Türkiye’nin gastronomi zenginliğini tanıtan Gastroshow’un gerçekleşmesine katkı sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Sektör paydaşlarının bir araya gelerek tecrübe aktarımında bulunması ve işbirliğini teşvik etmesi yanında yeni fikirlerin gelişmesine zemin hazırlayan Gastroshow’un gastronominin 10. sanat olarak kabul edilmesi için de önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getiren Ersoy, “Turkuaz Medya grubu himayesinde UNESCO nezdinde yürütülen bu çalışmalar nedeniyle sizleri tebrik ediyor, başarılar diliyorum.” dedi.
“Gastronomi, turizmin geliştirilmesi açısından da önem taşıyor”
Turkuvaz Medya Yazılı Basın Reklam Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Ceyda Uzman, Türkiye’nin zengin bir mutfak kültürüne sahip olduğunu belirterek, “Bu zengin mutfak kültürü sadece yemekle değil aynı zamanda kültürel zenginlik açısından da son derece özel bir yere sahip.” görüşünü paylaştı.
Etkinlik kapsamında mutfak kültürünün dünyaya katkılarının konuşulacağına işaret eden Uzman, “Gastronomi aynı zamanda doğal kaynakların verimli kullanımı ve turizmin geliştirilmesi açısından da büyük önem taşıyor.” şeklinde konuştu.
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ise Anadolu’nun yemek ve lezzet kültürüne ilişkin, “Buraya gelen her davetli bizim için çok kıymetli. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Turkuvaz Medya desteğiyle yapılan bu organizasyonun çok kıymetli olduğuna inanıyorum.” ifadesini kullandı.
Programa dünyanın çeşitli yerlerinden katılan misafirlerin Türkiye’nin gastronomi turizmine büyük bulunduğunu ifade eden Boztepe, “Burada dikkat edilmesi gereken temel konu misafirlerimizin çoğunun Anadolu ile bağlantılı olması. Burası sadece fine dining şeflerinin olduğu bir yer değil aynı zamanda global olarak da kültürümüzü yaydığımız bir konumda bulunuyor.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin’ın yönettiği Azerbaycan Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu Başkanı Tahir Amiraslanov, Rusya Restoranlar ve Otelciler Federasyonu Başkanı İgor Bukharov ile Dünya Gastronomi Derneği Başkanı Erik Wolf’un konuşma yaptığı açılış panelinde dünyadaki gastronomi turizmi ele alındı.