Çanakkale’nin Behramkale ilçesinde yer alan Assos, tarihin doğayla sımsıkı sarıldığı Anadolu’nun kültürel mirasının en zengin temsilcilerindendir. Bu yüzden de Assos’ta gezilecek yerler hem yerli hem de yabancı turistler tarafından merakla araştırılmakta… Assos, antik dünyanın Anadolu’daki en önemli yerleşkelerinden biri olarak görülür ve bunun temel nedeni Yunanistan anakarasında meydana gelen kıtlıktır. Kıtlıktan kaçmak isteyen halk, yeni yerler aramaya başlar Yunanistan’dan kalkıp Çanakkale ve çevresine kadar ulaşırlar. Anadolu’ya gelen bu ilk halk Dorlardır. Behramkale bölgesinin kıyıları boyunca yerleşen Dorlar, binlerce yıl sonra kendi üsluplarıyla yapılan antik şehri bugün bize miras olarak bırakırlar…
Yüzünü Denize Dönenlerin Ülkesi
Assos, sahip olduğu tarihi zenginlikle günümüze kadar ulaşmış en önemli kentlerden biridir. Aristoteles’in Assos’ta kurduğu ve uzun yıllar felsefe dersleri verdiği felsefe okulu da Assos’ta yer alır… Büyük İskender’in Doğu seferleriyle hareketlenen Anadolu, Helen kültürü de Anadolu’da filizlenmeye başlar. Assos, Büyük İskender çağından çok uzun yıllar önce yaşamın başladığı bir Anadolu yerleşkesidir. Tapınağı, çarşısı, tiyatrosu ve surlarıyla hala dimdik ayakta duran Assos Antik Kenti, yüzünü denize dönen bilge insanların bir arada yaşadığı Kuzey Ege’de görülmesi gereken en keyifli yerlerdendir. İşte Assos’ta gezilecek yerler ve keşfedilmeyi bekleyen mekanları…
Assos’ta Gezilecek Yerler
Athena Tapınağı
Tarihin deniz ve gökyüzüyle buluştuğu Assos, ziyaretçilerini binlerce yıl öncesine götürür. Bu yolculukta Assos’la ilgili birkaç önemli bilgiyi öğrenmekte fayda var. Gezi güzergahı şehrin en tepe noktası olan Athena tapınağından başlanabilir. Athena, Yunan Mitolojisinde bilgeliğin, zekanın, barışın ve gücün tanrıçasıdır. Athena tapınağı, Arkaik dönemde (Yunan tarihinde MÖ 8. yy’den MÖ 480’e kadar olan süreçtir) yapılan en önemli tapınaktır. Athena tapınağı Anadolu’da Dor üslubuyla yapılan tek tapınaktır. Antik kentlerin en önemli noktalarına o toplumun inandığı bir tanrıya ya da tanrıçaya adanan bir tapınağının olmasının temel nedeni, ilah olarak gördükleri tanrı-tanrıçanın o şehri koruyacağı düşüncesidir.
Athena tapınağı, 1800’lü yıllarda Amerikalılar tarafından keşfedildikten sonra tapınakta yer alan önemli parçalar yurtdışına kaçırılır. Bugün Athena tapınağının temelleri ve birkaç sütunu ayakta kalsa dahi birçok parçası Boston ve Louvre Müzesinde sergilenir.
Amfi Tiyatro
Athena Tapınağını gezdikten sonra denizi ve rüzgara karşıya alarak zeytin ağaçlarının gölgelerinde aşağı doğru tatlı bir yürüyüş yapılır. Tam da denize inmek üzereyken aniden karşımıza amfi tiyatro çıkar. Keyfine düşkün, eğlencesini hiçbir koşulda ihmal etmeyen Antik Yunan halkının festivallerini ve eğlencelerini yaptıkları tiyatro tam 2500 kişiliktir. Antik Yunan şehirlerinde muhakkak olması gereken bir bölümdür. Antik dönemde yapılan festival ve tiyatrolar, festival ve eğlence tanrısı Dyonisos’a adanır. Bu yüzde de her antik yapının muhakkak bir amfi tiyatrosu bulunur.
Agora
Agora, en genel tanımıyla çarşı-pazar demektir. Halkın toplandığı, alışveriş yaptığı yerdir. Bundan dolayı da her antik şehirde agoralar karşımıza çıkar. Assos Antik Kenti’nin agorası da mevcuttur.
Assos’a Yakın Köyler
Antik dünyanın kıymetli yerleşkelerinden biri olan Assos, çevresindeki köylerle tarihi zenginliğini doğa ile taçlandırır. Assos’a yakın köylerin başında kekikli dondurmasıyla meşhur Adatepe köyü gelir. Homeros’un İlyada destanında geçen Zeus’un ve Hera’nın Truva Savaşını izledikleri yer tam da Adatepe köyüdür. Nüfus mübadelesi sırasında Girit ve çevresinden gelen Türklerin yerleştiği köydür. Uzunca yıldır tarihi dokusunu ve ruhunu korumayı başaran Adatepe Köyü, 1989 yılında sit ilan edilir.
Assos’a yakın bir diğer köy ise Kaz Dağlarına saklanan ve minik yerleşkeleriyle misafirlerini bekleyen Yeşilyurt köyüdür. Zeytincilikle geçimini sağlayan köy halkı, kendi imkanlarıyla yaptıkları reçelleri ve Kaz Dağlarından topladıkları otları satarak geçimini sağlar.
Assos’ta Ne Yenir?
Kuzey Ege’nin en turistik mekanlarından olan Assos’ta zeytinyağlılar ve dağlardan toplanıp hazırlanan mezeler tercih edilebilir. Denize sıfır otellerin ya da restoranların zengin mutfaklarında hazırlanan kalamar, ahtapot, midye gibi deniz mahsulleri yenebilir. Bunun yanında mevsim yeşillikleriyle hazırlanan yoğurtlu ve zeytinyağlılar da tadılabilir. Çeşit çeşit otlardan hazırlanan dondurmalar da Assos ziyaretinde deneyimlenebilir.
