Türk bilim insanlarının Arktik Okyanusu’na düzenlediği 2. Ulusal Bilimsel Araştırma Seferi’nde, deniz buzları, buzulları ve kuzey kutup canlıları kamaralarda bulunan lumbuzlardan kayıt altına alındı.
Türkiye’nin bu yıl 2. Ulusal Bilimsel Araştırma Seferi’ni düzenlediği Arktik Okyanusu, deniz buzları, fiyortlarda bulunan buzullar ve kuzey kutup canlılarıyla kaşiflerin ve bilimsel araştırma ekiplerinin gözde noktalarından biri olma özelliği taşıyor.
Etrafı kıtalar tarafından çevrili Kuzey Kutbu ve Arktik Okyanusu’nda bilimsel çalışmalar yürütmek için Spitsbergen Adası üzerinde 13 ülkeye ait 20 araştırma tesisi bulunuyor. Sefer kapsamında Kuzey Kutbu’na giden bilim insanları, Türkiye’den yaklaşık 2.125 deniz mili yol kat ederek, çalışmalarını tamamladı. 22 gün boyunca Norveç Bayraklı PolarXplorer isimli 42 metrelik araştırma gemisinde konaklayan 9 bilim insanı yaklaşık 250 metrekarelik bir alanda yaşamlarını geçirdi.
Bilimsel çalışmalarını çoğunlukla deniz araştırmaları üzerine yapan bilim insanları, Tromso Limanı’ndan başladıkları seferde Barents Denizi’ni geçerek Svalbard adasına kadar ulaştı. Bilim insanlarının zaman zaman fırtınanın çıktığı ya da seyir halinde oldukları zorlu yolculuklarında Arktik Okyanusu’na açılan pencereleri ise lumbuzlar oldu ve bu pencerelerden deniz buzları, buzulları ve kuzey kutup canlılarını izlediler.
Anadolu Ajansı foto muhabirleri Şebnem Coşkun ve Özge Elif Kızıl da 22 günlük sefer boyunca kamaralarında bulunan lumbuzlarından gördükleri manzaraları kayıt altına aldı. Denizcilik terimiyle ‘lumbuz’ veya Türk Dil Kurumu’na göre ‘lomboz’, gemilerin iç kısımlarını aydınlatmak için bordalara ve güvertelere açılmış yuvarlak deliklere verilen isim. Lumbuzlar, pirinçten yapılmış içeriye doğru açılması sağlanan cam kapağı ve iç taraftan cam kapağı kapatan ve madenden yapılmış kör kapakların tümünü ifade ediyor.
Lumbuz’un tarihi ise 15. yüzyılda İngiltere Kralı 8. Henry dönemine uzanıyor. Söz konusu dönemde savaş gemilerine yerleştirmek için hazırlanan savaş topları için gemilerde belli açıklık ve kapılar yaptırılmasıyla oluşan lumbuzlar, kare alandan daha yüksek yapısal bütünlüğe sahip olması sebebiyle, bu dönemden sonra hemen hemen bütün gemilerde kullanılmaya başlanıyor. Lumbuzlar cam, akrilik veya kuvars gibi yüksek teknoloji ve basınca dayanıklı malzemelerden oluşabiliyor.