Boğazkale’den götürüldükten yaklaşık bir asır sonra Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleriyle Almanya’dan Türkiye’ye iade edilen ve 2011 yılında Boğazkale Müzesi’nde sergilenmeye başlanan Boğazkale Sfenksi, 11 yılda binlerce ziyaretçi çekti.
Çorum’un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Ören Yeri’nde, Müze-i Hümayun ve Alman heyetinin ortaklığında 1907 yılında başlatılan arkeolojik kazılarda, kireç taşından yapılmış yaklaşık 2,5 metre uzunluğunda iki sfenks (bir tür heykel) ile Hitit kraliyet arşivine ait yaklaşık 10 bin 400 çivi yazılı tablet bulundu.
İki ülke arasında yapılan anlaşma ile sfenks ve tabletler, restorasyon ve bilimsel çalışmalar için iade edilmek şartıyla 1915 ve 1917 yıllarında Berlin’e götürüldü.
Onarımları tamamlanan bir sfenks ile 3 bin civarında tablet, 1924-1942 yıllarında Türkiye’ye iade edildi. Kalan eserlerin iadesi için görüşmeler sürerken İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla iki ülke arasında kesilen ilişkiler, 1974 yılında yeniden başladı.
Görüşmeler sonucu 1987 yılında 7 bin 400 civarında çivi yazılı tabletin de iadesi sağlanarak, Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde koruma altına alındı.
Berlin’de kalan diğer sfenksin iadesi için Hattuşa Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası ve Dünya Belleği listesinde yer alması dolayısıyla UNESCO’ya da aracılık etmesi için başvuruldu.
Yıllar süren görüşmeler sonucunda 2011’de Ankara ve Berlin’de yapılan toplantıların ardından ikinci sfenksin de Türkiye’ye iade edilmesi konusunda anlaşma sağlandı.
Türkiye’ye iade edildikten sonra ikiziyle 2011 Kasım ayında ait olduğu topraklarda, Boğazkale Müzesi’nde sergilenmeye başlanan Boğazköy Sfenksi, turistlerin ilgi odağı oldu.
Hattuşa Ören Yeri ve Boğazkale Müzesi 10 ayda 48 bin ziyaretçi çekti
İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş, Boğazkale Müzesi’nin girişinde ziyaretçilerini karşılayan Boğazköy Sfenksi’nin ilçenin turizm potansiyeline katkı sağladığını söyledi.
Bektaş, Hattuşa Ören Yeri ve Boğazkale Müzesi’nin bu yılın 10 ayında 6 bin 432’si yabancı olmak üzere 48 bin 162 ziyaretçi ağırladığını bildirdi.
Sfenksin yaklaşık 3 bin 300 yıl önce kireç taşından yapıldığını ve Hititlerin taş ustalığını gösteren nadide eserler arasında yer aldığını belirten Bektaş, ağırlığı 1700 kilogramı bulan Boğazköy Sfenksi’nde Hitit şehitlerinin girişlerinde sıklıkla görülen aslan tasvir edildiğini, baş kısmı insan görünümüne sahip sfenksin aslana ait gövdesinde iki kanat bulunduğunu dile getirdi.
Turistlerin sfenkse yoğun ilgi gösterdiğine işaret eden Bektaş, “Sadece sfenksleri görmek için binlerce kişi müzeyi ziyaret etmiştir. Bu da bir eserin asıl yerinde ne kadar anlam kazandığını, insanların sırf bunun için turizm hareketliliği sağladığını göstermektedir.” dedi.
Türkiye’nin kültürel zenginliğinin turistler kadar tarihi eser kaçakçılarının da dikkatini çektiğinin altını çizen Bektaş, şunları kaydetti: “Çeşitli dönemlerde farklı yöntemlerle ülkemizdeki binlerce eser yurt dışına kaçırılmış, özel müzelerde, koleksiyonlarda sergilenmiş, müzayedelerde satılmıştır. Unutulmamalıdır ki kültür varlıkları halka aittir ve ülkenin kültürel birikimini yansıtmaktadır. Burada sergilendiğinde bir anlam kazanmaktadır. O yüzden kültür varlığı kaçakçılığı yapan, kaçak kazılara katılan kişilerin Alo 176, kolluk kuvvetleri ve müze müdürlüklerine ihbarı bizler için önem arz etmektedir.”
Boğazkale Kaymakamı Nazmi Yücel de Boğazköy Sfenksi’nin sergilenmeye başladıktan kısa süre sonra ilçenin sembolü haline geldiğine dikkati çekerek, benzer durumdaki eserlerin de bir an önce evine dönmesi temennisinde bulundu.