Cumhuriyet döneminin ilk arkeolojik kazıları arasında bulunan Alacahöyük Ören Yeri, yeni turizm sezonunda ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Çorum’un Alacahöyük köyünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri ve kişisel servetinden sağladığı katkıyla 1935 yılında başlatılan kazılarda kentin önemli bölümü gün yüzüne çıkartıldı.
Kent merkezine 53 kilometre mesafedeki Alacahöyük Ören Yeri, Kalkolitik Çağ’dan itibaren farklı medeniyetlere ait yaklaşık 7 bin yıllık geçmişiyle Anadolu’nun en önemli arkeolojik merkezleri arasında gösteriliyor.
Bugüne kadar farklı disiplinlerden yerli ve yabancı araştırmacının görev yaptığı kazılarda özellikle Hatti ve Hitit medeniyetinin yanı sıra eski Anadolu kültür tarihine ait önemli izlere ulaşıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve Ankara Üniversitesinin desteğiyle sürdürülen kazılarda elde edilen tarihi eserler Alacahöyük Müzesi’nde sergilenirken, eserler üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar da antik kentte 7 bin yıl önce yaşananlar hakkında ipuçları veriyor.
Döneminin süper gücü kabul edilen Hititlerin önemli yerleşim yerlerinden olan tarihi kent, giriş kapısında yer alan 2’şer metre uzunluğundaki iki andezit sfenks (kafası koç, kuş veya insan, gövdesi ise uzanan bir aslan şeklini alan heykel) ile ziyaretçilerini karşılıyor.
Turistlerin hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya girdiği gösterişli sfenkslerin çevresini süsleyen ortostatlarda frizler (mimarlıkta taban kirişi ile çatı arasında kalan, kabartmalarla bezeli ya da düz şerit) halinde gösterilen kabartmalar, kapı sfenksleriyle ziyaretçilerde “sanata önem verilen kent” hissi uyandırıyor.
“Alacahöyük’ün havası, dokusu, kokusu bambaşka”
İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Osman Keser, Çorum’un Alacahöyük ile Boğazkale ve Şapinova gibi antik kentleriyle tarih turizmi potansiyeli yüksek bir kent olduğunu söyledi.
Alacahöyük’ün Hititlerin önemli yerleşim yerlerinden biri olduğuna işaret eden Keser, buradaki arkeolojik kalıntıların yerli ve yabancı turistlerden ilgi gördüğünü dile getirdi.
Bölgedeki kazıların 12 ay sürdüğüne dikkati çeken Keser, “Buradaki sfenksler, Hitit döneminde antik kentin ön önemli görkemli giriş kapılarından. Ortostatlarda ise dönemin sosyal kültürel yaşantılarına ait törenlerin kabartmalarını görüyoruz. Hititler’den daha önceki katmanlara indiğimizde Hatti döneminde Tunç Çağı kral ve kraliçe mezarlarını ziyaretçilere gösterebiliyoruz.” dedi.
Keser, herkesi antik kenti görmeye ve müzedeki eserleri incelemeye davet etti.
Hitit Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi öğrencisi Samet Yoğun ise üniversite eğitimi için 3 yıldır Çorum’da bulunduğunu, ören yerini ilk kez gezme fırsatı bulduğunu belirterek, “Alacahöyük’ün havası, dokusu, kokusu bambaşka. Kaç bin yıl önceki yaşanmışlığı, kokuyu hissediyoruz. Çok enteresan ve güzel bir yer. Herkese burayı görmesini tavsiye ederim.” ifadesini kullandı.