Kapadokya’nın başladığı yer olan Aksaray’ın Güzelyurt ilçesinde, 385 yılında kilise olarak yaptırılan ve 1924 yılında camiye çevrilerek, ‘Kilise Cami’ adını alan tarihi yapı ‘Küçük Ayasofya’ olarak biliniyor. 5 vakit namazın kılınabildiği Kilise Camiye yerli ve yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor.
Mimarisindeki benzerlik nedeniyle ‘Küçük Ayasofya’ olarak da bilinen 5 vakit namazın kılınabildiği Kilise Cami, yerli ve yabancı turistlerin de ilgi odağı oldu. Aksaray’a 38 kilometre uzaklıktaki Kapadokya bölgesi içinde yer alan Güzelyurt, başta Ihlara Vadisi olmak üzere, yer altı şehirleri, kaya oyma yapıları, eski Bizans stili binaları, kiliseleri, Manastır Vadisi ile tarihi yansıtan bir ilçe. Güzelyurt’ta 385 yılında İmparator Theodosius tarafından Aziz Gregorius Theologos adına yaptırılan kilise ise tarihe meydan okuyor. 1924 yılında camiye dönüştürülen ve mimari benzerliğiyle halk tarafından ‘Küçük Ayasofya’ olarak bilinen kilisenin çan kulesi, minare haline getirilerek camiye çevrildi. Kilise Cami’nin apsisinde bulunan ahşaptan yapılmış ve üzeri kök boyayla boyanmış ikonastasis, kilisenin camiye çevrilmesiyle yerinden taşınarak mihrap olarak düzenlendi. 5 vakit namazın kılınabildiği Kilise Cami, yerli yabancı turistlerinde ilgi odağı oldu.
‘KAPADOKYA’NIN KÜÇÜK AYASOFYA’SI’
Güzelyurt Belediyesi Kültür Müdürü Levent Demirağ, kilesinin 1924 yılında Güzelyurt’ta yaşayan Rumların mübadeleyle Yunanistan’a göç etmesi sonucu camiye çevrildiğini ve ‘Kilise Cami’ adını alarak bölge halkı tarafından ibadete açıldığını belirtti. Demirağ, şunları söyledi: ”Kilise Cami 385 yılında İmparator Theodosiustarafından din bilgini Aziz Gregorius Theologos adına yaptırılmış. Aziz Gregorius da son dönemini burada yaşamış ve naaşı da kilise içerisine gömülmüş. Kilise günümüze gelene kadar üç büyük tadilat geçirmiş. Yapım olarak ilk kapalı Yunan hacı tipinde yapılmış.1835 yılında üç nefli bazilika planına dönüştürülmüştür. Plan olarak da Ayasofya’ya benzediği için ‘Küçük Ayasofya’ olarak da anılmaktadır. Kapadokya’nın ‘Küçük Ayasofya’sı burasıdır.”
‘BÖLGENİN İDARİ VE YARGI İŞLERİ DE BURADA GÖRÜLDÜĞÜ BİR MEKANMIŞ’
1924 yılına kadar Güzelyurt’ta Rum ve Türk halkının bir arada yaşadığını belirten Demirbağ, “1924 yılında nüfus mübadelesinden sonra buradaki Rumlar, Yunanistan’a gitmişler. Bu döneme kadar burası kilise olarak kullanılmıştır. Ortodoks mezhebi burada kurulduğu için çok önemli ve güçlü bir kiliseymiş. Osmanlı döneminde bile kilisenin yan tarafındaki darphanesinde para basılıp akça ile eş değer bir parası varmış. Bölgenin idari ve yargı işleri de burada görüldüğü bir mekanmış” dedi.
‘5 VAKİT EZANIMIZ OKUNUP NAMAZ KILINMAKTADIR’
Kilise Cami’nin Ortodokslar için büyük bir önem taşıdığını ifade eden Demirbağ, “1924 yılında camiye çevrilen kilise, ‘Kilise Cami’ adını alarak bölge halkı tarafından ibadete açılmış. Burada 5 vakit ezanımız okunup, namaz kılınmaktadır. Buraya Yunanistan, Rusya ve İtalya, Fransa, İngiltere’den gelen oluyor. Her yıl buraya Fener Rum Patriği Bartholomeos, Yunanlılar ile beraber ziyarete geliyor. Renkleri tamamen orijinaldir. Papaz kürsüsü de mevcuttur. Bu işlemeli ürünler 1924 yılından önce apsis kısmındaymış, ara bölmelerde de azizlerin resimleri varmış. Camiye çevirilince apsis kısmından kıble kısmına konulmuş. Kilisenin üstünde Hazreti İsa’nın ve pencerelerin aralarında 12 avareler, Hazreti İsa’nın çarmıha gerilişiyle çocukların vaftiz edildiği yer ile günah çıkarma odasına camiye geçildikten sonra müdahale edilmemiş. Kilisenin üst kısmı ise dünyada ilk kilise korosunun kurulduğu yerdir. ‘Küçük Ayasofya’ olarak da bilinen Kilise Camii, bölgede yaşayan Hıristiyanlar için her zaman önemli bir din merkezi olmuş” diye konuştu.