Yaklaşık 750 kişinin yaşadığı köy, hafta içi ortalama 3 bin, hafta sonları ise 8 bin turisti ağırlayarak adeta zamanda bir yolculuk sunuyor.
Tarihte Uludağ’ın eteklerindeki köylere ‘kızık‘ adı verilmiş ve bu köyler çeşitli özelliklerine göre farklı isimler almış. Cumalıkızık’ın ismiyle ilgili iki farklı rivayet bulunuyor; Bunlardan ilki, köyün çevredeki köylerden cuma namazı için topluca gelinen bir yer olduğu, diğeri ise Osman Bey’in köyü bir cuma günü kurduğu yönünde.
Osmanlı’nın Bursa’da ilk yerleştiği bölgelerden biri olan Cumalıkızık, Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerini günümüze taşıyor. Köydeki evler genellikle 3 katlı, ağaç, kerpiç ve moloz taştan yapılmış. Üst katlardaki pencereler cumbalı ya da kafesli ve evlerin beyaz, sarı, mor ve mavi tonlarındaki dış cepheleri dikkat çekiyor. Evlerin giriş kapılarındaki tokmaklar ve kulplar ise dövme demirden yapılmış. Sokaklarının dar, taş döşeli ve kaldırımsız olması da Cumalıkızık’ın karakteristik özelliklerinden biri olarak ziyaretçileri karşılıyor.
Cumalıkızık, tarihi atmosferinin yanı sıra doğal güzellikleri ile de dikkat çekiyor. Yeşil alanları ve dağ manzarası, burayı turistik açıdan cazip kılıyor. 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren bu köyde, ziyaretçiler yerel el sanatları ürünleri, köy pazarları ve organik gıda stantlarıyla karşıla karşılanıyor. Köy halkı, yerel kahvaltılar ve yöresel yemeklerle turistlere hizmet verirken, her yıl düzenlenen Ahududu Festivali de büyük ilgi görüyor.
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nde çalışan kadınlar, geleneksel yöntemlerle ürettikleri mantı, erişte, tarhana ve gözleme gibi ürünlerle hem ekonomik gelir elde ediyor hem de köyün kültürünü yaşatıyor. Ahududu ve böğürtlen gibi meyvelerden yaptıkları reçel ve meyve suları da köyün özgün tatları arasında yer alıyor. 220 hanelik köyde, 170’e yakın bina tescilli ve bunların yarısı restore edilmiş. Ticaretin yapıldığı 60’tan fazla evin bulunduğu Cumalıkızık, hafta içi 3 bin, hafta sonu ise 8 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Cumalıkızık Mahalle Muhtarı Mustafa Eser, köyün, özellikle filmlerden tanıyan ve bizzat görmek isteyen uzak şehirlerden ve yurt dışından gelen ziyaretçileri ağırladığını açıkladı. Son zamanlarda Uzak Doğu’dan gelen turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini söyleyen Eser, “Köyümüzün tarihi dokusu ve yöresel yemekleri misafirlerimizi hayran bırakıyor” şeklinde konuştu.