Osmanlı mimarisi ve hayat tarzının günümüzde de hissedildiği Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’daki tarihi çeşmeler kente “hayat vermeye” devam ediyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 1463’te Bosna Hersek’i fethetmesiyle başta Saraybosna olmak üzere hemen hemen tüm şehirler, camiler, konaklar, hanlar, saat kuleleri gibi eserlere ev sahipliği yapmaya başlarken, şehirde, insanların ve sokak hayvanlarının su ihtiyacını karşılamak niyetiyle yüzlerce “çeşme” vakfedildi.
Ülkede 1990’larda yaşanan savaşa rağmen, ayakta kalmayı başaran “Saraybosna çeşmeleri”, çok kültürlü ve çok dinli şehirde susayan herkesin durak noktası olma özelliğini taşımaya devam ediyor.
Tarihi Başçarşı’daki Sebil Çeşmesi 1753’te yaptırıldı
Saraybosna’nın kalbi konumundaki Başçarşı’nın merkezinde bulunan Sebil, 1753’te Mehmet Paşa Kukavica tarafından yaptırıldı. 1852’de bir yangında hasar gören çeşme, 1891’de yeniden inşa edildi.
Ülkedeki savaş sırasında yoğun bombardıman altında kalan, Osmanlı medeniyetinin kültürel ve mimari özelliklerini taşıyan tarihi çarşıdaki Sebil, ahşap mimarisi ve iki tarafındaki sürekli akan çeşmeleriyle, ziyaretçilerin sıkça uğradığı, “şehrin sembolü” vasfını aldı.
Gündüz ayrı geceleri ayrı bir görsel şölen sunan tarihi çeşme aynı zamanda, neredeyse yılın her mevsimi etrafında toplanan güvercinlerin de dinlenme noktası.
Saraybosna’ya tekrar gelmek ya da oralı biriyle evlenmek için içilen su
Tarihi Başçarşı’da 1531’de inşa edilen Gazi Hüsrev Bey Camisi’nin avlusunun dış duvarında bulunan “Çifte Çeşme”, insanların sadece susuzluklarını gidermek için durdukları bir yer olmanın dışında, iki özelliğe daha sahip.
Yapılış tarihinin caminin inşasından öncesine dayandığı söylenen çeşme, 2006’da restore edildi.
Yerel halk arasındaki söylentilere göre, cami avlusunun dış duvarında bulunan iki çeşmeden birinden su içen kişinin Saraybosna’ya geri geleceğine, diğerinden su içtiğinde ise Bosna Hersekli biriyle evleneceğine inanılıyor.
Bu özelliği sebebiyle hem Saraybosna aşığı turistler hem de Bosna Hersekli biriyle evlenmek isteyenler, Başçarşı ziyaretlerinde sık sık bu çeşmeye gelerek su içiyor.
Bakiler Çeşmesi
Zekeriya Çelebi ve Mustafa Efendi gibi zamanın önemli isimlerinin türbelerinin de bulunduğu, Durakçı Hacı Ahmet ya da Bakiler Camisi olarak bilinen ibadethanenin avlusunun dış duvarının bulunduğu yere, 1574’te yaptırılan ve 2003’te restore edilen “Bakiler Çeşmesi” de yoldan geçenlerin susuzluğunu gidermeye devam ediyor.
Kovaçi Şehit Mezarlığı’nın dış köşesinde bulunan Kovaçi Çeşmesi’nin yapılış tarihi bilinmezken, çeşme hem yoldan geçenlerin hem de mezarlığa ziyarete gelenlerin su ihtiyaçlarını görüyor.
Yediler Çeşmesi 1539’dan beri ayakta
Saraybosna’nın Stari Grad Belediyesindeki Bistrik Mahallesi’nde, Hacı Sulejman Cokadzi tarafından 1539’da yaptırılan ve içinde Yediler (7 kardeş) Türbesi’nin de yer aldığı caminin köşe duvarına inşa edilen “Yediler Çeşmesi” zamanla zarar gördü.
Bosna Hersek’teki savaşın ardından 1996’da restore edilen “Yediler Çeşmesi” günümüzde hala yapılış amacı olan “hayır çeşmesi” özelliğini taşımaya devam ediyor.
Alifakovac’taki çeşmeden 1780’den beri su akıyor
Alifakovac Çeşmesi, İran’dan eşi ve iki çocuğuyla 1779’da Saraybosna’ya göç eden Kadı Ahmed Yahya tarafından yaptırıldı.
Oğlunun, Saraybosna’ya gelmelerinin hemen ardından rahatsızlanıp vefat etmesi üzerine, Alifakovac’daki mezarlığa oğlu adına bir türbe yaptıran Yahya, çeşmeyi aynı alana oğlunun hayrına 1780’de yaptırdı.
242 yıldır Kadı Yahya’nın oğlunun hayrı için akan su, yol üzerinden geçenler, sokak hayvanları ve mezarlığa gelen kişilerin dinlenme noktası olarak biliniyor.
Bistrik Çeşmesi 502 yıldır ayakta
Yine Stari Grad Belediyesi sınırları içerisinde yer alan Bistrik Çeşmesi, Mehmed Bey İshakoviç tarafından Bistrik Medrese ve Muhammed Enver Kadic sokaklarının kesiştiği noktada 1520’de yaptırıldı.
İnşa edildiği günden itibaren, 502 yıldır ayakta durmayı başaran çeşme, 2006’da restore edildi ve hala “hayır çeşmesi” vasfını taşıyor.