Fransa’nın büyüleyici şehri: Strazburg

Fransız ve Alman kültürünün bir araya geçtiği Strazburg şehri, mimari yapılarıyla ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Fransa’nın nüfus bakımından en kalabalık yedinci şehri olan Strazburg, 1988 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. ‘Avrupa’nın Başkenti’ olarak tanımlanan Strazburg, tarih boyunca birçok medeniyetin yaşadığı şehirler arasında bulunuyor. Bu yüzden şehir zengin tarihi yapılara ev sahipliği yapıyor.

Roma İmparatoru August tarafından kurulan Strazburg şehri, 1681 yılında Almanlardan Fransızlara geçiyor. Daha sonra yaşanan Fransız Devrimi ile beraber tam anlamıyla Fransız kültürünün etkisi altına giriyor.

19.yüzyılın ikinci yarısında ise Otto von Bismarck tarafından yeniden ele geçirilerek, Alman İmparatorluğu’na dahil ediliyor ve Alsas – Loren başkenti yapılıyor.

I. Dünya Savaşı’nın ardından Strazburg tekrar Fransa’ya katılıyor. Anlayacağınız o ki Strazburg, tarih boyunca paylaşılamayan bir şehir olarak tarihe geçiyor.

Strazburg, hem Orta Çağ ve Rönesans mimari yapılarıyla hem de cezbedici doğal oluşumlarıyla adeta açık hava müzesini andırıyor. Bu yüzden şehir her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akınına uğruyor.

Üzüm bağlarıyla çevrelenmiş bu eşsiz güzellikteki şehir, bünyesinde çok sayıda park ve bahçeyi de barındırıyor. Kentin içerisinde Ren Nehri’nin su kanalları da muazzam görüntüler oluşturuyor.

Sizler için Fransa’nın büyüleyici şehri olan Strazburg’da gezip görebileceğiniz yerleri keşfettik. Haydi gelin, kesinlikle ziyaret etmeniz gereken Strazburg şehrine gezintiye çıkalım.

LA PETİTE FRANCE

Küçük Fransa olarak tanımlanan La Petite Franca, Strazburg’da yer alan bir adacık bölgesi. La Petite Franca; Arnavut kaldırımlarıyla, su kanallarıyla ve çok iyi korunmuş yarı ahşap tarihi evleriyle masal diyarını andırıyor.

La Petite France, 17.yüzyılın sonunda inşa edilmiş bir savunma yapısı olan Vauban Barajı’nı da ev sahipliği yapıyor. Bu barajın yukarınsa bir seyir terası yer alıyor. Ziyaretçiler burada şehrin cezbedici manzarasını hem fotoğraflıyor hem de seyrediyor.

Aynı zamanda restoranların, kafelerin ve küçük dükkanların yer aldığı Alsas Bölgesi’nde yer alan La Petite France, Strazburg’un göz bebeği diyebiliriz. Burada şehirde bulunan enfes lezzetleri deneyebilirsiniz ve küçük dükkanlardan sevdiklerinize hediye alabilirsiniz.

STRAZBURG NOTRE DAME KATEDRALİ

1176 yılında Strazburg’a ilk kilise inşa edildi. Daha sonra 1439 yılında Strazburg Nome Dame Katedrali olarak faaliyete geçti.

Strazburg Nome Dame Katedrali, 66 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek altıncı katedrali olarak biliniyor.

Şehrin panoramik manzarasını seyredebileceğiniz bu katedral bir seyir kulesini de içeriyor.

Katedralin hemen karşısında Notre Dame Katedrali Müzesi yer alıyor. Burada kiliseye bağışlanmış sanat eserleri sergileniyor.

ROHAN SARAYI

Rohan Sarayı; Arkeoloji Müzesi, Dekoratif Sanatlar Müzesi ve Güzel Sanatlar Müzesi’ni bünyesinde barındırıyor. Şehrin tarihini en iyi şekilde öğrenebileceğiz bu saray, Britanya’dan gelen Rohan ailesinin sarayı olarak 1742 yılında inşa edildi.

Daha sonra şehirde bulunan önemli mimari yapıların sergilenmesi için müzeleri bünyesine aldı. Günümüzde Strazburg’a ziyarete gelen turistler, sarayın barok mimarisinin güzelliğine kapılıyor.

Müzeyi ziyaret ettiğinizde tarihi bir yolculuğa çıkacağınızı söyleyebiliriz.

KLEBER MEYDANI

Strazburg’un merkezi olan Kleber Meydanı, oldukça eski bir meydan. Meydanda yer alan Abubette taş binası, 1770 yılından bu güne kadar ayakta kalmaya başarmış yapılar arasında bulunuyor. Pembe rengindeki bu taş bina, Kleber Meydanı’nın en güzel binalarından bir tanesi.

Noel zamanında şehrin en büyük çam ağacı burada konumlandırılıyor ve rengarenk süsleniyor. Aynı zamanda belirli dönemlerde spor ve sanat etkinlikleri de Kleber Meydanı’nda gerçekleşiyor. Eğer ziyaretiniz bu şenliklere denk gelirse dolu dolu bir eğlence sizi bekliyor.

ALSAS MÜZESİ

1907 yılında kurulan Alsas Kültürü Müzesi; bölge yaşantısını, kültürünü, eşyalarını ziyaretçilerle buluşturan bir halk müzesi.

Bölgenin tarihine ve kültürel dokusuna ışık tutan Alsas Müzesi, Fransa’nın en popüler sanat ve kültür müzeleri arasında yer alıyor. Strazburg’da nehir kıyısında bulunan müze, 23 – 25 Quai Saint – Nicolas adresinde bulunuyor.

KAPALI KÖPRÜ

La Petite France içerisinde bulunan Kapalı Köprü, 1250 yılında inşa edildi.1784 yılına kadar ahşap bir çatıyla kapalı olan köprü, ismini de buradan alıyor. Güzelliği ile gezilmesi gereken yerlerden biri olan Kapalı Köprü, su yolarını güçlendirmek için sur olarak inşa edildi.

Kapalı Köprü,  Orta Çağ’dan kalma üç köprüyü de birbirine bağlıyor. Köprüyü ziyaret eden turistler, hem gürül gürül akan nehire hem de köprüye hayran kalıyor.

ORANGERİA PARKI

Strazburg’daki Orangerie Parkı, yemyeşil doğa güzelliğiyle şehrin merkezinde yer alıyor. Bölgeyi ziyaret etmek için gelen turistler ve yerel halk burada güzel zaman geçiriyor. Orangerie Parkı’nda Spor ve yürüyüş yapıyorlar ve bisiklet sürüyorlar. Aynı zamanda parkın içerisinde bulunan bahçeleri ve hayvanat bahçesini geziyorlar.

Nehrin kıyısında bulunan bu parka gelen ziyaretçiler, tekne ile de nehre açılıyorlar. Sizler de ziyaretinizde kano kiralayarak nehir gezintisine çıkabilirsiniz.

Burada hem doğayla iç içe olacaksınız hem de bedeninizi ve ruhunuzu dinlendireceksiniz.

STRAZBURG’DA NE YENİR?

La Petite France Alsas Bölgesi’nde yer alıyor. Bu bölgede birçok restoran ve kafe bulunuyor. Burada şehre özgü birçok yöresel lezzet bulabilirsiniz. Ben ne yiyebilirim? diye soracak olursanız da size birkaç önerimiz var. Bunlar; flammeküche pizza, baeckeoffe, choucroute. Saydığım bu lezzetleri şehirde yer alan tüm restoranlarda bulabilirsiniz.

NASIL GİDİLİR?

Strazburg’da havaalanı var fakat Türkiye’den direkt olarak uçuş bulunmuyor. Bu yüzden aktarmalı bir uçuş gerçekleştireceksiniz.

Türkiye’den Paris’e uçacaksınız ve oradan da Strazburg’a giden trene bineceksiniz. Yaklaşık 3 saat 30 dakika tren yolculuğunun ardından Strazburg’a varacaksınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir