Cezayir’in kuzeydoğusunda yüksek kayalıklar üzerine inşa edilen Konstantin, şehri ikiye bölen Er-Rimal Vadisi’nin üzerinde yükselen asırlık asma köprüleriyle yüz yıllardır ihtişamını korumaya devam ediyor. Farklı dönemlerde inşa edilen ve kentin iki yakasını birbirine bağlayan 8 köprü, kentte hem ulaşımı sağlıyor hem de yerli ve yabancı turistleri cezbediyor.
Konstantin’e “asma köprüler şehri” lakabını kazandıran bu köprülerin ilki Bab el-Kantara’nın, Roma İmparatorluğu döneminde yapıldığı belirtiliyor. Nüfusun artmasıyla beraber, şehrin iki yakasına geçişleri kolaylaştırmak için köprülerin sayısının da zamanla arttığı ifade ediliyor.
Kent yıllar içerisinde Şeytan, Er-Rimal Vadisi, Sidi Raşid, Mellah Süleyman, Şelaleler, Mecaz el-Ganem ve Salih Bey köprülerinin de inşasıyla görenleri büyüleyen bir manzaraya sahip oluyor.
Konstantin’in asma köprüleri birçok medeniyetin renklerini barındırıyor
Turist rehberi Nur Şuruk, yaptığı açıklamada, “Asma köprüler şehri Konstantin, yerli ve yabancı birçok ziyaretçiye görsel şölen sunuyor.” dedi. Her köprünün kendine özel bir hikayesi olduğunu kaydeden Şuruk, “Örneğin Şeytan Köprüsü’ne bu ismin verilmesinin nedeninin; köprüden geçen insanların geçişleri sırasında vadiden akan şiddetli suların kayalıklara çarptığında çıkardığı sesten çok korkmaları olduğu söyleniyor.” şeklinde konuştu.
Konstantin’in tarihte bilinen ilk adının Berberice bir kelime olan “Cirta” olduğunu aktaran Şuruk, şehrin yeni isminin ise Roma İmparatoru Büyük Konstantin tarafından verildiğini kaydetti. Şehrin köprülerinin birçok medeniyetin rengini içerisinde barındırdığını dile getiren Şuruk, “Bilinen ilk köprü Romalılar tarafından inşa ediliyor, sonrasında Osmanlılar geliyor ve kendi mimarileriyle yeni köprü yapıyorlar. Aynı şekilde Fransa’nın sömürge yıllarında da Fransızlar kendi mimari anlayışlarını şehre taşıyor.” ifadelerini kullandı.
“Asma köprülerin arkasından güneşin batışını izlemek için geldim”
Asma köprüler şehrini ziyarete gelen üniversite öğrencisi Ahmed Halim de “Asma köprülerin arkasından güneşin batışını izlemek için geldim.” dedi. Konstantin’in Cezayir’in en eski şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Halim, “Burası kendine özgü yemekleri, termal hamamları, doğası ve eşsiz manzarasıyla birçok güzelliği içerisinde barındıran bir şehir.” şeklinde konuştu.
Konstantin’in tarihi
Bölgeye gelen Fenikeli tüccarlarla ilk yerleşimlerin de başladığı tahmin edilen asma köprüler şehri, Amazig (Berberi) Numidya Devleti döneminde önemli ticari kentler arasında yerini almayı başarıyor. Milattan sonra 311’de şehir Roma İmparatorluğu hakimiyetine giriyor.Numidya Devleti döneminde “Cirta” olarak bilinen şehre, sonrasında Roma İmparatoru Büyük Konstantin tarafından kendi ismi veriliyor. Şehre kazandırılan son köprü ise 2014 yılında tamamlanıyor. Köprüye bölgenin Osmanlı dönemindeki yöneticilerinden “Salih Bey’in” ismi veriliyor.
