Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Antalya, doğal ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra tematik mimariyle lüksü bir araya getiren 5 yıldızlı otelleriyle de öne çıkıyor.
Ağırladığı misafir sayısı, yatak kapasitesi ve lüks tesisleriyle “Türk turizminin amiral gemisi” ve “turizmin başkenti” olarak anılan Antalya’da, 1930’larda sadece Trak Otel adında bir konaklama tesisi yer alıyordu.
Kentte, Teras Otel adlı turistik amaçlı ilk konaklama tesisinin 1950’li yıllarda faaliyete geçmesiyle başlayan turizm hikayesi, 1973’teki Antalya Master Planı ve Turizm Nazım İmar Planı ile organize hale getirildi. 1980’li yıllarda turizm alanında atılım yaparak büyük kitleleri ağırlamaya başlayan kentte, 1989’da başta yeme içme olmak üzere birçok hizmetin tek bir paketle müşterilere sunulduğu “her şey dahil” sistemi hayata geçirildi.
Kente gemi, uçak, şato görünümünde tesisler kazandırıldı
Hem hizmet hem de tesis kalitesinin hızla artmaya devam ettiği 1990’lı yıllarda ise Antalya, tatilcileri tematik mimarili otelleriyle de ağırlamaya başladı.
Farklılık oluşturma yarışına giren turizm yatırımcıları; İstanbul, Moskova, Amsterdam ve Venedik gibi tarihi şehirlerin simge yapıları ve meydanlarının yanı sıra saray, gemi, uçak, kuş kanadı gibi ilginç mimarideki otellere imza attı.
Topkapı Sarayı’nın mimari özelliklerinin yeni bir yorumla yansıtıldığı Topkapı Palace Otel, 1999’da hizmete girdi. Yatırımların artmasıyla birbirinden farklı konseptteki tesislerin sayısı çoğaldı.
Özellikle ultra lüks otellerin bulunduğu Alanya, Belek, Kundu ve Kemer’deki işletmeler konforlu ve kaliteli hizmetin yanı sıra mimarileriyle de ilgi çekiyor.
Kent merkezindeki Kundu bölgesinde yer alan Topkapı ve Kremlin Palace otelleri isimlerini aldıkları sarayların mimari özelliklerini taşırken Titanic Mardan Palace ise Kız Kulesi gibi mimari unsurların oluşturduğu İstanbul siluetiyle tatilini Antalya’da geçirenlere İstanbul manzarası sunuluyor.
Lara bölgesinde yer alan Titanic Otel ise adını aldığı gemiye atıfta bulunan mimari özellikleri, Concorde Otel ise uçağa benzeyen ana binasıyla dikkati çekiyor.
Belek bölgesinde hizmet veren Calista Otel ise yuvarlak formlara sahip camlı binalarıyla adeta “uzay üssü”nü andırırken Kemer’de yer alan Transatlantik Otel ise gemi şeklindeki mimari altında misafirlerini ağırlıyor.
Tematik tesisler, turizme değer kattı
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Ülkay Atmaca, AA muhabirine, tematik tesislerin özellikle 1990’ların sonu, 2000’lerin başı gibi ön plana çıktığını söyledi.
Turizmin her geçen gün daha da geliştiği kentte, tesislerin farklı bir konseptle misafirlerinin karşısına çıktığını anlatan Atmaca, “Birbirinden farklı konulu tesisler insanlarda merakı uyandırıyor, ilgisini çekiyor. İnsanlar deneyimleyerek yaşamak istiyor. Bu açıdan farklı konseptteki tesisler kentin turizmine, tanıtımına önemli ölçüde değer katıyor.” diye konuştu.
Antalya’nın her açıdan “turizmin başkenti” olduğunu kanıtladığını vurgulayan Atmaca, kentin misafirlerine zengin bir ürün çeşitliliği sunduğunu ve dünyanın her yerinden, her kitleden turist çekebildiğini kaydetti.
Atmaca, kentte her sezon öncesi yeni yatırımların yapıldığını ve bunlar içinde dış görünüşüyle dikkati çeken tesislerin de bulunduğunu sözlerine ekledi.