Avrupa Müze Forumunca (EMF) 2021 yılı Avrupa Yılın Müzesi Silletto Ödülü’ne layık görülerek dünyaca tanınır hale gelen Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, yıl sonuna kadar 100 bin ziyaretçi hedefliyor.
İş insanı Kenan Yavuz, 2013 yılında, doğup büyüdüğü Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyünde 4 bin 500 metrekare kapalı, 10 bin 500 metrekare açık alan olmak üzere 15 bin metrekare üzerinde kültür evi kurdu. Yaklaşık 6 yıl kültür evi olarak hizmet veren mekan, 2019’da “resmi özel müze” statüsü kazandı.
Kentin en önemli kültür ve turizm noktalarından olan müze, Avrupa Müze Forumunca her yıl düzenlenen “Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri” yarışmasında “2021 Silletto Ödülü”ne layık görüldü.
Envanterinde bulunan eski sosyal yaşamı anlatan araç gereçler, taş ve ahşabın buluştuğu mimari yapılarla Anadolu’nun güzelliklerini, kültürel derinliğini anlatan müze, Türkiye’nin ve köy kültürünün tanıtımına sunduğu katkı nedeniyle aralık 2021’de Türkiye Tanıtma Platformu (TÜTAP) tarafından da “Kültür ve Turizm Elçisi Beratı” ile “Turizm ve Tanıtma Ödülü”nü aldı.
Her yıl düzenlenen festival ve şenliklerle köy geleneklerinin canlandırıldığı etkinliklere yer verilen müzede, geçmişteki sosyal, kültürel yaşamı simgeleyen etkinlikleri dimağlarda canlı tutmak, köylerin yaşanabilir olduğunu göstererek göç olgusunun önüne geçmek hedefleniyor.
Geçen yıl Kovid-19 salgınına rağmen yaz döneminde 30 bin ziyaretçi ağırlayarak kentte turizmin lokomotifi haline gelen müzenin, aldığı uluslararası ve ulusal ödüllerle de tanınırlığı arttı.
“Siletto” ile Uluslararası arenada tanınır hale geldi
Müzenin kurucusu Kenan Yavuz, Anadolu’nun güzelliklerini, sevgisini, kültürel derinliğini görünür kılmak için kurduğu müzenin yurt içi ve yurt dışından yoğun ilgi görmesinin gururunu yaşadıklarını söyledi.
Yavuz, dünyadaki en prestijli müzeleri belirleyen Avrupa Müze Formu tarafından her yıl düzenlenen “Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri” yarışmasının bu yıl Estonya’da düzenlendiğini ve kendisinin de özel davetli olarak katıldığını ifade etti.
Etkinlik kapsamında düzenlenen iki oturumda müzeyi, Bayburt’u ve Anadolu’yu anlatma imkanı bulduklarını dile getiren Yavuz, 60 müzenin finalist olduğu, Avrupa çapında 100’e yakın müzenin katıldığı platformda böyle bir imkanı yakalamanın önemine dikkati çekti.
Yavuz, müzenin özgün ve sade yapısı, kültür mirasına odaklanmış Anadolu’nun güzellikleri ve sosyal yaşamının yanı sıra aile bağlarının da anlatıldığı oturumların ilgiyle takip edildiğini aktardı.
Müzenin ulusal ve uluslararası arenada tanınırlığının arttığına işaret eden Yavuz, geçen yıl salgına rağmen 30 bin civarında ziyaretçiyi ağırladıklarını, bu yıl ise 100 bin ziyaretçi sayısına ulaşmayı hedeflediklerini vurguladı.
Yavuz, Bayburt’un kültür turizminde önemli bir destinasyon olması için gayret göstermeye devam edeceklerinin altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu “Şu anda Valiliğimiz tarafından kent müzesi yapılıyor. Bununla beraber üç müzemiz olacak. Kadim Bayburt kültürü, Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet dönemleri, Türk İslam medeniyetinin ilk filizlendiği topraklar buralar. Dede Korkut’la efsaneleşmiş, Türk milli kimliğinin oluşmasına büyük katkı sunmuş bu toprakların zenginliğini ülkemize ve dünyaya anlatmaya devam edeceğiz. Artık özellikle pandemi sonrasında dünyada daha çok tabiatla, yerellikle entegrasyonu yüksek çalışmalar öne çıkıyor. Biz de kültür ve deneyim turizminde çok özgün bir yapı ortaya koyduk. Hep beraber Bayburt’u ve çevremizdeki Gümüşhane, Erzurum, Erzincan aksının bir kültür destinasyonuna, kültür obasına dönüşmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.”
Müzede bu sezonun etkinliklerle dolu geçeceğini belirten Yavuz, “Müzemizde konser, konferans, gibi etkinlikler düzenleyeceğiz. Sosyal yaşamın geçmişte yer alan mesajlarını, birlikte çalışma, üretme ve paylaşma geleneğimizi bu etkinliklerle ziyaretçilerimize tanıtmaya devam edeceğiz.” dedi.