Şanlıurfa’da 12 bin yıllık geçmişiyle “tarihin sıfır noktası” olarak anılan ve insanlık tarihinin akışını değiştiren Göbeklitepe’den yaklaşık 1000 yıl daha önce inşa edildiği düşünülen Çakmaktepe’deki kalıntılar gün yüzüne çıkarılıyor.
Göbeklitepe’nin de aralarında olduğu “Taş Tepeler” projesi kapsamında Şanlıurfa’da yürütülen kazı çalışmalarında, Göbeklitepe’den daha eski bir yerleşim yeri olduğu düşünülen Çakmaktepe’deki buluntular tespit edildi.
Koruma altına alındı
Arkeoloji dünyasında heyecana neden olan kazılarda ortaya çıkarılan kalıntılar, kış şartlarından etkilenmemesi için naylon brandalarla koruma altına alındı.
“Göbeklitepe’den 500 ile 1000 yıl daha eski olduğunu tahmin ediyoruz“
Bölgede kazı çalışmalarını yürüten Doç. Dr. Fatma Şahin, 2021’de Çakmaktepe’de kazılara başladıklarını ifade ederek, “2012 yılında bölgede yüzey araştırmalarına başladık. Pandemi dönemini fırsata çevirerek, burada uzun süreli bir araştırma yapma şansı bulduk. Araştırmalarımız Harran Ovası’nın batısındaki alanda gerçekleşti ve daha önce bilinmeyen pek çok yerleşim alanı tespit ettik. Bu yerleşimlerin çoğu çanak çömlek dönemi ile avcı-toplayıcı topluluklara ait. Bu yerleşimlerden biri de Çakmaktepe’ydi. Aynı yıl kazı çalışmalarına başladık. Çakmaktepe’nin, Göbeklitepe ve Karahantepe’nin atası olduğunu söyleyebiliriz. Burada yaklaşık 16 metre çapında, ana kayaya oyularak yapılmış büyük bir yapı bulduk. Bu yapının içinde, dışarıda yakılıp yapı içine konulmuş yanmış hayvan başları tespit ettik. Bu hayvan başları arasında yabani sığır, koyun, keçi, atgiller ve ceylan gibi türler bulunuyor. Henüz Karbon-14 testi yapılmadı, ancak bulunan yontma taş malzemelere dayanarak Çakmaktepe’deki yerleşimin milattan önce 10 binlere kadar uzadığını, yani Göbeklitepe’den 500 ile 1000 yıl daha eski olduğunu tahmin ediyoruz.” dedi.
Çakmaktepe’de ‘konut’ olarak nitelendirilebilecek yapıların yanı sıra kamusal yapıların da açığa çıkarıldığını belirten Doç. Dr. Şahin, “Göbeklitepe’deki yapılar tapınak olarak tanımlanıyor. Biz ise burada ‘özel’ veya ‘kamusal yapı’ diyoruz. Kazılarda, yaklaşık 16 metre çapında ana kaya kesilerek oluşturulmuş bir yapı bulduk. Bu yapı, Göbeklitepe’de olduğu gibi terk edilirken gömülmüş. Dikili taşlar ve duvar taşları özenle bir kenara yerleştirilmiş. Bu durum, Göbeklitepe öncesi dönemde yapıların tamamen yok edilerek bırakıldığını gösteriyor.” diye konuştu.